Türkiye Barolar Birliği Dergisi 136.Sayı
377 TBB Dergisi 2018 (136) Ayşe Füsun ARSAVA çevesinde önemli ipuçları içermektedir. Söz konusu davada Güvenlik Konseyi rezolüsyonu ile yaptırımların ilan edildiği tarihte İsviçre’nin henüz BM üyesi olmamasını Güvenlik Konseyi’nin bu yükümlülük- leri tüm devletler için öngörmesi nedeniyle, rezolüsyonda öngörülen yükümlülüklerden muaf olmasına esas olan bir gerekçe olarak kabul etmemiştir. 43 Güvenlik Konseyi rezolüsyonları devletlere icra mükellefiyeti ge- tirmekle beraber, devletlere ulusal hukukta bunu nasıl gerçekleştire- cekleri konusunda bir takdir alanı bırakmaktadır. 1390 sayılı, 10.01.2002 tarihli rezolüsyon §2(b) olarak öngörülen düzenlemesinde bir istisna- ya izin vermektedir. Buna göre, bir “judical process” için gerekli ol- duğu takdirde ülkeye giriş yasağı uygulanmayacaktır. Bu gerekliliğin mevcut olup olmadığı mahkemeye göre bireysel değerlendirme ile tespit edilecektir. Seyahat yasağı ile ilgili olarak yasama ve yürütme tarafından yerine getirilecek diğer yükümlülükler bakımından da Gü- venlik Konseyi tarafından “where appropriate” kabul edilmiştir. Bu formülasyonda devletlere (İsviçre de dâhil olmak üzere) muayyen bir hareket alanı bırakmıştır. AİHM kararında İsviçre’nin özel ve aile ya- şamına saygı hakkına müdahale ettiği ve bu müdahalenin AİHK’nun 8.madde, 2.fıkrası muvacehesinde haklı görülemeyeceği saptanmıştır. Zikredilen istisnaları içeren, devletlere hareket alanı bırakan Gü- venlik Konseyi rezolüsyonları özel yaşama ve aile yaşamına saygıya müdahale için haklı bir dayanak oluşturmamaktadır. AİHM bu da- vada kapsamlı bir şekilde AİHK ve diğer uluslararası yükümlülükler arasındaki normlar çatışması ve bu yükümlülükler arasındaki hiye- rarşi konusunu ele almıştı. AİHM kararında İsviçre’nin AİHK’nu hü- kümlerinden doğan yükümlülüklerinin ihlâlini saptaması ötesinde İsviçre’nin uluslararası yükümlülüklerini bağdaştırmak için gayret gösterip göstermediği konusunu da değerlendirdiği görülmektedir. 44 AİHM bir normlar hiyerarşisi belirlemekten imtina etmiştir. AİHM kararında normlar çatışmasını önlemek istemiş ve devletlerin diğer uluslararası anlaşmalardan doğan mükellefiyetlerini olabildiğince icra etmeleri gerektiğini vurgulamıştır. Bu durumun ancak sadece mutlak 43 Nada / İsviçre, §176 44 Nada/İsviçre, § 197
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1