Türkiye Barolar Birliği Dergisi 136.Sayı

390 BM Güvenlik Konseyi Rezolüsyonlarının Yorumu Bu çerçevede terörün önlenmesi, kitle imha silahlarının kulla- nılması ve yapılmasının önlenmesi konusunda Güvenlik Konseyi rezolüsyonlarında atıf yapılan uluslararası anlaşmalar da doğal ola- rak yorum çalışmalarında değerlendirilmektedir. Güvenlik Konseyi kimi rezolüsyonlarında anti-terör rezolüsyonuna riayeti talep etmiştir. 1624 sayılı 14.09.2005 sayılı rezolüsyon, devletlerin değişik nedenler- le tam olarak yerine getirmedikleri anti-terör önlemlerinin alınması mükellefiyetlerinin yerine getirilmesini öngörmektedir. Söz konusu rezolüsyon sadece mükellefiyetlerin yerine getirilmesi için önlemle- rin alınmasını değil, önlemlerin alınması ve icrası çerçevesinde dev- letlerin uluslararası hukuktan ve insan hakları hukukundan doğan mükellefiyetlerini de gözetmelerini talep etmektedir. İnsan hakları mükellefiyetlerine riayet lâfzi olarak sadece 1624 sayılı rezolüsyonda yer almaktadır. Bu durum devletlerin alacakları her önlem bağlamın- da insan hakları mükellefiyetlerine riayet etmek zorunda olduklarını göstermektedir. Sonuç BM Güvenlik Konseyi rezolüsyonlarının yorum kuralları bakı- mından uygulamada heterojen bir görüntünün olduğu görülmektedir. Güvenlik Konseyi’nin yetki kullandığı alanlarda ve rezolüsyonlarının uygulandığı alanlarda yorum farklılıkları ortaya çıkmaktadır. Rezo- lüsyonların yorumunda anlaşmalar hukuku yorum kriterleri ulusal ve uluslararası mahkemelerin uygulamasında önemli bir rol oynamakta- dır. Bu yorum kriterleri Güvenlik Konseyi önlemlerinin ulusal yasama tasarrufları ile icrası ve Güvenlik Konseyi’nin hukuk ihdas eden re- zolüsyonlarından doğan mükellefiyetlerin yerine getirilmesinde esas alınmaktadır. Viyana Anlaşmalar Hukuku Sözleşmesinde kodifiye edilen anlaşmalar hukuku yorum kriterleri içinde özellikle gramatik yorum yöntemi ve düzenlemenin anlamına ve amacına uygun yo- rum yöntemi önem taşımaktadır. Güvenlik Konseyi rezolüsyonlarının yorumunda uygulamada ve literatürde rezolüsyonların yorumunda sadece rezolüsyonun amacından değil, BM Şartı’nın benzer düzenle- melerinden hareket edilmektedir. Bu yaklaşım özellikle rezolüsyon hükümlerinin bağlayıcılığı ve Güvenlik Konseyi tarafından alınan