Türkiye Barolar Birliği Dergisi 137.Sayı
144 7139 Sayılı Kanun Kapsamında Ormancılık ve Su Tahsisi ile Arazi Toplulaştırılmasının Anayasallığı nın kadastro sorunu Osmanlı’da başlamış ve Cumhuriyet döneminde de devam etmiş bir sorundur. Kadastro çalışmalarıyla hem bir arazi parçasının hukuken ve bilimsel olarak orman olup olmadığı kararlaş- tırılmakta hem de mülkiyetinin devlet, kamu veya özel orman şeklin- de kime ait olduğu kayıt altına alınmaktadır. Bu işi yapabilmek için, orman, haritacılık, kadastro ve orman mevzuatı, yerel geçmiş hakkın- da bilgi sahibi olmak gereklidir. Komisyon üyelerinin; orman tanımı kapsamına giren yerleri, istisna bentleri de dikkate alarak ayırabilme, sınırlandırma, orman tanımı kapsamına girdiği halde 31.12.1981 tari- hinden önce orman niteliğini kaybetmiş belirli nitelikteki yerlerin or- man sınırları dışına çıkarılmasına karar verebilecek birikimde olmaları gereklidir. İşin mahiyeti dikkate alındığında, yapılan çalışmaların, in- celenen arazi parçasının bilim ve hukuk açısından orman olup olmadı- ğını kavrayabilecek birikime sahip kişilere emanet edilmesi gerektiği açıktır. Bununla birlikte, özellikle çalışılan alanın yerel isimleri ile hari- ta bilgilerinin örtüştürülmesi, tapu kaydı dışında zilyetlik belgelerine sahip kişiler hakkında yerel düzeyde bilgi sahibi kişilerin desteği, ka- dastro çalışmalarında yararlı sonuçlar vermiştir. Bütün bu gereklilikler ve deneyimler dikkate alındığında, kadast- ro komisyonlarındaki ziraat mühendis ve teknikerleri ile ziraat odası temsilcilerinin işlevleri tartışma konusu olmuştur. Gerçekten de, nite- liğine karar verilen varlık bir tarım alanı değil, ormandır. Ziraat mü- hendislerinin bitkilerle ilgili bir deneyim ve birikimleri olsa da, orman konusundaki birikimleri bir biyolog veya botanik uzmanına benzer ni- teliktedir. Ziraat odası temsilcilerinin de, bugüne kadar ne orman, ne de yerel bilgi noktasında, birikimli kişiler arasından seçilmesi garanti edilebilmiş; çoklukla komisyonlarda yasa gereği var olan, yolluk ve yevmiye alan, bulunamadığında komisyon kurulamadığı için çalışma- ları aksatan bir üye olarak görülmüştür. Bu nedenle, orman kadastro komisyonlarında yer alacak başkan ve üyelerin ormancılık eğitimi al- mış bireylerden oluşması, hukuki bir deneyimin beklenmesi bir zorun- lulukken, ziraat odası temsilcilerinin işlevleri tartışmalı bir konudur. Yasalaşması sürecinde Mecliste yapılan tartışmalar dikkate alındı- ğında, yapılan değişikliğin, yerelin komisyonlardaki temsil düzeyini düşürdüğü için eleştirildiği görülmektedir. Diğer yandan, komisyona
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1