Türkiye Barolar Birliği Dergisi 137.Sayı
187 TBB Dergisi 2018 (137) Kenan OK/Uğur URUŞAK/Osman Korkut KANADOĞLU teliğine, kalitesine, mevcut kullanımına bakılmaksızın DSİ’nin karar alma yetkisini düzenlemektedir. Bu düzenleme biçimi, Anayasa’nın 44. maddesiyle de çelişmektedir. Öte yandan verimli bir toprak, sağ- lıklı bir çevrede yaşama hakkının da önemli bir unsuru olmasından ötürü Anayasa’nın 56. maddesine de aykırılık teşkil etmektedir. b) 7139 sayılı Kanun’un 7. maddesi ile 6200 sayılı DSİ Genel Mü- dürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’a ek 9. madde ile eklenen “Arazi toplulaştırması sonucu oluşturulan parsellerin alanı ve arazi özellikleri birlikte değerlendirilir ve arazilerden yol, kanal, tahliye kanalı gibi kamunun ortak kullanacağı yerler için en fazla %10’u kadar ortak tesislere katılım payı düşülür. Çayır ve meralar- dan da ortak katılım payı kesintisi yapılarak toplulaştırmaya dâhil edilip mümkün olduğunca sulama, tahliye ve yol sisteminden yarar- landırılır. Katılım payı için bedel ödenmez. Katılım payı dışında kesi- len arazi öncelikle varsa eş değer tahsisli arazilerden karşılanır, yoksa kamulaştırılır.” hükmü; Anayasanın 13 ve 35. ile 1. Ek Protokolün 1. maddelerine aykırıdır. Anılan hüküm uyarınca toplulaştırılan arazilerden yol, kanal, tahliye kanalı gibi kamunun ortak kullanacağı yerler için en fazla %10’u kadar ortak tesislere katılım payı düşüleceği ve bu pay için be- del ödenmeyeceği öngörülmüştür. Anayasa’nın 35. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı ancak kamu yararı amacıyla sınırlandırılabilmektedir. Kamu yararı konusunda ise gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gerek ise Anayasa Mahkemesi içtihatları bireyin hakkı ile kamu yararı arasında adil bir denge kurulmasının zorunluluğuna işaret etmekte- dir. 43 Kanun’daki bu düzenlemede ise onda biri aşan oranda mülkün karşılıksız elden alınması ve ortak tesislerin işletilmesi sebebiyle ayrıca ücret talep edilecek olması, bu adil denge kavramına uygun düşme- mektedir. Bu durum mülkiyet hakkının kullanılmasına ağır bir yük getirmekte ve devletin kamu yararını sağlamaya dönük yükümlülü- ğü, kamu gücü eliyle arazi sahiplerine yükletilmektedir. Bu bağlamda kamu menfaatinin genel gereklilikleri ile hakların güvence altına alın- ması zorunluluğundan doğan adil dengenin korunmasını sağlayacak bir kamulaştırma bedeli veya tazminat da öngörülmemektedir. 44 43 B.No 2013/1239, Kt 20.03.2014. 44 Karş. Ari ve Diğerleri v.Türkiye, App. No. 65508/01, 03.04.2007
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1