Türkiye Barolar Birliği Dergisi 137.Sayı

188 7139 Sayılı Kanun Kapsamında Ormancılık ve Su Tahsisi ile Arazi Toplulaştırılmasının Anayasallığı Ayrıca ortak tesislerin kamu ya da özel tüzel kişilerin ya da ger- çek kişilerin mülkiyetine geçecek olması, mülkiyet hakkının ihlalinin gerisindeki sosyal amacı ortadan kaldırdığı gibi, kamu hizmetlerinin paylaşılması ve katılım olgusunu da ortadan kaldırmaktadır. Sahibi- nin rızası olmadan ve değerine göre makul değer ödemeden zorla el konulan arazi üzerinde kamusal ya da özel tüzel kişiler ortak tesisler adı altında işletmeler oluşturacaklar; seçeneği olmayan bu hizmetle- ri zorunlu olarak arazi sahipleri satın alacaktır. Böylelikle yapılacak ortak tesislerden ücreti karşılığında yararlanılacak olmasını öngören kuralın, Anayasa Mahkemesi’nin aradığı hukuksal nedenden yoksun kaldığı da açıkça ortaya çıkmaktadır. 45 Bu da kamu yararı ile temel hakların korunması arasında oluşturulması gereken doğru dengeyi or- tadan kaldırmış olacaktır. Anılan hükmün son cümlesinde, katılım payı dışında kesilen ara- zinin öncelikle varsa eş değer tahsisli arazilerden karşılanması, yoksa kamulaştırılmasına yönelik bir düzenleme getirilmiştir. Oysa mülkiyet hakkının ortadan kaldırılabilmesinin yöntemi, Anayasa’nın 46. ve 47. maddelerinde gösterilen kamulaştırma ve devletleştirmedir. Anaya- sal bu yöntemlerle mülkiyet hakkı ortadan kaldırılabilir; fakat gerçek karşılığı olan para ödendiği sürece, bu ortadan kaldırma demokra- tik toplum düzenin gereklerine aykırı sayılamaz. Gerekli yöntemlere uyulmayan ve gerçek karşılığı olan paranın ödenmediği durumlar, demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırılık oluşturur. Aslında kamulaştırma niteliği taşıdığı halde, bu niteliği yokmuş gibi gösteril- meye çalışılan bu düzenleme, mülkiyet hakkını sınırlamanın ötesinde, belli oranda ortadan kaldırdığı için Anayasa’nın 46. maddesine de ay- kırı düşmektedir. Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de 10.3.2009 günlü, Ri- mer ve diğerleri/Türkiye kararında, tabiat ve ormanların, daha genel anlamda çevrenin korunması amacıyla mülkiyet hakkı gibi bazı temel haklara müdahalede bulunulabileceği ancak mülkün gerçek değerine göre makul kabul edilebilecek bir tazminat ödemeden mülkiyetten mahrum bırakmanın, kamu yararı ile temel insan haklarının korun- ması arasında oluşturulması gereken doğru dengeyi başvuranlar aley- hine bozduğu sonucuna varmıştır. 46 45 E. 1963/65, K. 1963/278, Kt. 22.11.1963. 46 E. 2012/108, K. 2013/64, Kt. 22.5.2013.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1