Türkiye Barolar Birliği Dergisi 137.Sayı

19 TBB Dergisi 2018 (137) Mehmet ALKAN ile kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri hakkında özel kanunlarında getirilen kısıtlamalar saklıdır” hükmünü içermektedir. 211 sayılı Kanun’un 43’üncü maddesine göre TSK mensupları si- yasi faaliyette bulunamaz. Bundan ötürü Silahlı Kuvvetler mensupla- rının siyasi parti veya derneklere girmeleri bunların siyasi faaliyetleri ile münasebette bulunmaları, her türlü siyasi gösteri, toplantı işlerine karışmaları ve bu maksatla nutuk ve beyanat vermeleri ve yazı yaz- maları yasaktır. Silahlı Kuvvetler mensupları MSB tarafından adları yayınlanan ve siyasi olmayan cemiyetler ile spor kulüplerinin faal ol- mayan üyeliklerine girebilirler. Girenler durumlarını en kısa zamanda MSB’ye bildirmeye mecburdurlar. Bu yasağın yaptırımı ise 6413 sayılı Kanun’un 19/k maddesinde “Hizmet yerini terk etmeme” disiplin ce- zası olarak düzenlenmiştir. Mevzuat ve uygulamaya göre askeri şahıslar dernek kuramaz an- cak MSB tarafından yayınlanan listede yer alan derneklere üye olabilir- ler. Bunun dışında tüzüklerinde siyasi parti, isçi ve işveren sendikaları ile mesleki kuruluşlardan maddi yardım alabilecekleri ve anılan ku- ruluşlara maddi yardımda bulunabilecekleri belirtilen dernekler hariç olmak üzere; kamuya yararlı derneklerin, bilimsel amaçlı derneklerin, yardım amaçlı derneklerin, spor kulüpleri, gençlik kulüpleri ile genç- lik ve spor kulüplerinin faal olmayan üyeliklerine girebilirler ancak yönetim ve denetim kurullarında görev alamazlar. Ancak askerler bu derneklere doğrudan üye olamazlar, üyelik başvurusundan önce MSB nezdinde kurulu Dernek Üyeliği Komisyonunun MSY 46-1 TSK Per- sonelinin Dernek Üyeliği İşlemleri Yönergesi kapsamında yapacağı tahkikatın olumlu sonuçlanması gereklidir. Netice olarak, gerek İHAS gerekse Anayasa hükümleri bakımdan askerlerin dernek kurma hak- kına getirilen sınırlamanın yerinde olduğu değerlendirilmektedir. Kanunilik İlkesinden Muafiyet Evrensel hukuk kurallarına göre suç oluşturan eylem tanımları ve ceza içeren tedbirler ancak kanunla düzenlenebilir. Suç ve ceza- ların kanuniliği ilkesi gereği bunların idare veya kıyas yoluyla yargı organları tarafından belirlenmesi mümkün değildir. Anayasaya göre, yasama organına verilen bu yetkinin tek istisnası Silahlı Kuvvetlerin iç düzenidir. Bu istisnanın somutlaştığı mevzuat ise 1632 sayılı Askeri

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1