Türkiye Barolar Birliği Dergisi 137.Sayı

202 7139 Sayılı Kanun Kapsamında Ormancılık ve Su Tahsisi ile Arazi Toplulaştırılmasının Anayasallığı Belirtilmesi gereken bir başka husus da, Anayasa hukuku anla- mında eşitlik, aksini haklı kılan akla uygun (makul) özel nedenler bu- lunmadıkça, eşit kişiye ve olguya eşit, eşit olmayan kişiye ve olguya, bu eşitsizliğe uyacak şekilde, eşit olmayan işlemin yapılmasıdır. Bu anlamıyla, eşitlik ve dolayısıyla “adalet” buyruğu, anayasa hukukun- da “akıl dışı keyfi ayrımcılık yapma yasağı” olarak algılanır. Farklı bir anlatımla; kimin aynı, kimin ayrı konumda olduğu, hangi özel durum- larda kişiler arasında ayrım gözetileceği, ölçülülük ilkesinin merceğin- den ve akılcılık ölçeği ile belirlenir. 58 7139 sayılı Kanun’un 2. ve ek 7. maddeleri bu ölçeğe uymamaktadır. b) 7139 sayılı Kanun’un 7. maddesiyle 6200 sayılı DSİ Genel Mü- dürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’a ek 11. madde ile sulama işletme ve bakım ücretlerini veya su kullanım hizmet bedelini ödemeyen çiftçilerin tarımsal destek ödemelerinin mahsup edilerek, DSİ veya işletme bakım sorumluluğu devredilen gerçek veya tüzel ki- şilere ödenmesi hüküm altına alınmaktadır. Oysa çiftçinin hak etmiş olduğu ve Ziraat Bankası’na yatırılmış olan destekleme ödemeleri bu tür amaçlar için kullanılmamalıdır. Su tarımsal üretimin en önemli ve yaşamsal girdilerinden olup, su kullanımına getirilecek olan ve öde- nebilmesi mümkün olamayacak olan izinsiz kullanımlardan kesilecek idari para cezalarının tarımsal üretimi sekteye uğratması söz konusu olacağından sadece üretici değil aynı zamanda tüm yurttaşlarımızın ve ülke ekonomimizin zarar göreceği ortadadır. Ayrıca, su borçları- nın tarımsal destekleme ödemelerinden kesilmesi yoluyla mahsup edilmeleri “tarımsal desteklemelerin” amacına ve ruhuna aykırı düş- mektedir. Bu madde ile tarımda üretimin ciddi bir tehdit altına gire- ceği çok açıktır. Bu düzenlemeyle esas itibariyle, çiftçilerimize Tarım Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca gayri safi yurt içi hasılanın en az %1’i kadar yapılması zorunlu olan ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Ba- kanlığı tarafından her ne kadar bu orana ulaşamasa da ödenek ayrılan destekleme ödemelerine, DSİ’nin el koymaya çalıştığı söylenebilir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından “tarımsal destek- leme ödemesi” alan çiftçiler, “bakım ve işletme ücretleri” adı altında borçlandırılmaktadır. DSİ de bu ücretleri çiftçilerden alıp, özel gerçek ve tüzel kişilere ödeyecektir. Bir bakıma devlet (DSİ), bu kişilerin tah- 58 Bkz. Rona Serozan, Hukukta Yöntem, İstanbul 2015, s. 60.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1