Türkiye Barolar Birliği Dergisi 137.Sayı
212 7139 Sayılı Kanun Kapsamında Ormancılık ve Su Tahsisi ile Arazi Toplulaştırılmasının Anayasallığı 4.4. Sözlü ve/veya Uygulamalı Sınavın Kayda Alınmaması Kamu hizmetinin özelliğine göre istihdam edilecek kişilerde han- gi niteliklerin aranacağının ve göreve alınmada nasıl bir yöntem uy- gulanacağının objektif esaslara göre belirlenmesi ve hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde sonuca ulaşılmasının sağlanması idarenin sorumluluğu altındadır. Bu doğrultuda sözlü/uygulamalı sınavda delil olarak değerlendirilecek olan tek belge, sınav komisyonu başkan ve üyelerinin sübjektif değerlendirmelerini yansıtan, başkaca bilgi ve kayıt içermeyen, sadece puan miktarını gösteren tutanak olacaksa, böyle bir tutanak ile adaylarda Kanun’un aradığı özelliklerin bulu- nup bulunmadığının yargı mercileri önünde kanıtlanması mümkün olamayacaktır. Böyle bir tutanak ile saydamlık sağlanamayacağı gibi adil yargı- lanma hakkı ile varılmak istenen amaca ulaşılmayacağı da açıktır. Bu sebeple kanun koyucunun, sözlü/uygulamalı seçme usulünü benim- sediği sınavlarda, idarenin işlemlerinin kanuna uygun olarak gerçek- leştirilip gerçekleştirilmediğinin yargı organınca denetlenebilmesine imkân sağlayacak nitelikte, adaylarda aranacak özellikler de gözeti- lerek bilgi, belge ve kayıtların tutulması yönünde kurallar konması gerekmektedir. Bu çerçevede kişisel ve sübjektif bir değerlendirme olan sözlü/uygulamalı değerlendirmenin, kamu hizmetine alınmada adaylar arasında haksızlık yaratmaması için ek bir güvence sağlayan kayda alma yönteminin kullanılıp kullanılmamasının idarenin takdiri- ne bırakılması, kamu hizmetine alınmada haksızlık ve eşitsizliklere yol açabilecek, saydamlığı, dolayısıyla denetlenebilirliği ve hesap verilebi- lirliği ortadan kaldıracak, kısaca idari bir işlem olan sözlü/uygulamalı sınavın yargı denetimini ortadan kaldırabilecektir. Sonuç olarak böyle bir uygulama kayırmacılığı ve kadrolaşmayı yaygınlaştırabilecek ve liyakat esasını ortadan kaldırabilecektir. Öte yandan, yukarıda da ifade edildiği gibi, demokratik bir dev- letin üç temel unsurundan birini oluşturan saydamlığın, yani devletin denetlenebilir ve hesap verebilir olmasının gereği, bireysel hakları et- kileyen her birel-öznel işlemde, işlemin dayanağını oluşturan maddi ve hukuki temelleri gösteren uygun gerekçelerin ortaya konması ve
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1