Türkiye Barolar Birliği Dergisi 137.Sayı
25 TBB Dergisi 2018 (137) Mehmet ALKAN Sorun, düşünme özgürlüğü değil düşüncenin dış dünyaya yan- sıması olan ifade özgürlüğüdür. Anayasaya göre, herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. 25 Bu hürriyetlerin kulla- nılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğü- nün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Dev- let sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkala- rının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin ge- reğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir. Te- mel haklar söz konusu olduğunda; meşru amaca hizmet etme, araç ile amaç dengesine uygun olma, demokratik toplumda zorunlu olma ve kanunilik ilkeleri geçerlidir. 26 Mevcut anayasal sınırlamalar incelendiğinde; sınırlama nedenleri- nin genel ve muğlâk olması bir tarafa, askerlerin düşünceyi açıklama özgürlüklerine doğrudan dayanak olabilecek bir düzenleme bulunma- dığı değerlendirilmektedir. İfade özgürlüğünün kısıtlanma gerekçeleri sınırlı olarak sayılmıştır, kıyas veya çıkarsama yoluyla yeni gerekçeler eklenemez. 27 Yukarıda örneği verilen anayasal düzenlemelerde görül- düğü gibi anayasa koyucu silahlı kuvvetlere özgü düzenleme yapıl- masını istediği hususları açıkça belirtmiş, düşünce ve ifade özgürlüğü bakımından ise açık bir kısıtlama nedeni öngörülmemiştir. AİHM ka- rarlarına göre ifade özgürlüğüne; şiddete teşvik etme ve şiddeti mazur gösterme, terörü ve savaş suçlarını övme, nefret söyleminde bulunma, dini hoşgörüsüzlüğe, ırk ayrımcılığına ve ulusal nefrete teşvik etme hallerinde sınırlama getirilebilir. 28 Devlet memurlarının siyasi parti- 25 Düşünce ve kanaatleri açıklama özgürlüğünün koruma alanı, klasik açıklama tarzlarını aşacak biçimde tüm iletişim yollarını kapsamaktadır. Bu nedenle mad- denin koruduğu hukuksal alanı ifade özgürlüğü olarak nitelendirmek gerekir. Osman Can, Anayasa Değişiklikleri ve Düşünceyi Açıklama Özgürlüğü, Anayasa Yargısı Dergisi , C.19, s.505. 26 Reyhan Sunay, Avrupa Sözleşmesinde ve Türk Anayasasında İfade Hürriyetinin Muhtevası ve Sınırları, Liberal Düşünce Topluluğu Yayınları, 2001, s.73 vd. 27 N.Kaan Karcılıoğlu, Demokratik Sistemin Unsuru Olarak İfade Özgürlüğü ve Ceza Hukukunun Etkisi, Uğur Alacakaptan’a Armağan, C.1, s.461. 28 Türk Yargısının İfade Özgürlüğü Konusunda Kapasitesinin Güçlendirilmesi Pro- jesi, İfade Özgürlüğü ve Kişilik Haklarının Korunmasıyla İlgili Avrupa Konseyi Belgeleri, s.87 vd.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1