Türkiye Barolar Birliği Dergisi 137.Sayı

307 TBB Dergisi 2018 (137) Egemen KARACA misil davası açabilecektir. Nitekim arazinin zarara uğratılması halinde de malik idareden ayrıca zararının tazminini talep edebilecektir. Kamulaştırmasız el koyma halinde idarenin hukuka aykırı bir ha- rekette bulunduğu ve bundan dolayı açılan davanın da, Medeni Ka- nun hükümlerine giren müdahalenin men’i veya haksız fiil neticesin- de meydana gelen zararın tazmini davası olduğu ve bu bakımdan adli yargının görevli olduğu Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararıyla düzen- lenmiştir. İdarenin ağır hukuka aykırı davranışı, özel kişinin mülkiyet hak- kına tecavüzünü teşkil eden kamulaştırmasız el koymaya karşı başvu- rulabilecek hukuki yolların tümünün Kamulaştırma Kanunu’nda dü- zenlenmesi ve bu fiili yol teşkil eden idarenin eylemine karşı taleplerin yasal zemine oturtulması amacıyla kanuni düzenlemeler yapılmasının yerinde olacağı kanaatindeyiz. Ayrıca kamulaştırmasız el koyma ha- linde idareyi caydırıcı ve sorumlularının ağır yaptırımlara tabi tutu- lacağına hükmeden bir yasal düzenlenmenin yapılmasıyla, idarenin yapmış olduğu bu ağır mülkiyet hakkı ihlali sebebiyle kamunun uğra- mış olduğu zarar da azaltılmış olacaktır. Son olarak da uzun süre programa alınmayan imar planları sebe- biyle mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmazlara hukuki el koyma olarak tabir edilen el atmanın gündeme geleceği belirtilmektedir. Yukarıda bu kavramın kullanımının yol açabileceği sıkıntılara da değinmiştik. Öncelikle mülkiyet hakkının kanunla sınırlandırıldığı ve idarenin hu- kuka uygun olarak kişilerin mülkiyet hakkına müdahale ettiği Düzen- leme Ortaklık Payı kavramı kapsamında ifade edilen hukuka uygun el koyma ile hukuki el koyma olarak tabi edilen kavramın karıştırıla- bileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca el koyma fiili bir du- rumu belirtmektedir. Bu sebeple de haksız ve hukuka aykırı nitelikte ve taşınmazın tasarrufunu kısıtlamaya yönelik olan bu idari işlemin, sadece hukuki bir işlem olduğu gerekçesiyle hukuki el koyma olarak nitelendirilmesini doğru bulmamaktayız. Bu kavram yerine mülkiyet hakkının Kamulaştırma Kanunu’nun Ek 1. maddesine istinaden kısıt- lanması yahut daha sade olarak hukuki işlemle kamulaştırmaksızın mülkiyetin kısıtlanması kavramlarını kullanmamızın daha doğru ola- cağı kanaatindeyiz. Nitekim hukuki işlemle mülkiyetin kısıtlanması, sonucu itibariyle fiilen idarenin kamulaştırmasız el koyması ile aynı

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1