Türkiye Barolar Birliği Dergisi 137.Sayı
32 İfade Özgürlüğü Kışlanın Kapısında Mı? luğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin gerekleridir; bunlar olmaksızın demokratik toplum olmaz. Kaldı ki herkesin hemfikir olduğu düşün- ceyi korumak için yasal düzenlemeye ihtiyaç yoktur ve ifade özgürlü- ğü farklı fikirlerin korunması için vardır. Anayasa; seçme ve seçilme, dernek kurma ve üye olma, siyasi par- tilere üyelik, sendika kurma ve üye olma gibi haklar yanında idare tarafından kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran müeyyide yasağı, disiplin kararlarının yargı denetimi dışında bırakılması, yük- seköğretim kuruluna bağlılık ve kanunsuz emrin yerine getirilmesi hususlarında askeri personel bakımından farklı düzenleme yapılabi- leceğini hüküm altına almıştır. Nitekim askerlerin görevden istifa et- medikçe seçimlerde aday olamayacakları, seçimden sonra görevlerine geri dönemeyecekleri, siyasi partilere üye olamayacakları, sendika ku- ramayacakları ve üye olamayacakları tamamıyla yasaklanmışken der- neklere üye olmaları ise belli şartlar altında izne tabi kılınmıştır. Sözleşme ve Anayasada ifade özgürlüğünün herkes tarafından kullanılacağı belirtilmiş, askerlerin ifade özgürlüğü bakımından kısıt- lanmasına ilişkin doğrudan bir hükme yer verilmemiştir. 45 Buna karşın gerek Askeri Ceza Kanunu’nda gerekse TSK Disiplin Kanunu’nda si- yasi partiye girme, üye olma, etkinliklerine katılma, dernek ve vakıf- lara izinsiz üye olma konularında yaptırımlara yer verilerek dolaylı bir kısıtlamaya gidilmiştir. Askerlik mesleğinin diğer mesleklere göre farklı gereklerinin olması karşısında askerlerin bazı sınırlamalara tabi olması makul olmakla birlikte bu sınırlamaların meşru amaç gütmesi, ölçülü olması, zorunlu olması ve kanunla düzenlenmesi şarttır. Birey- sel ve toplumsal gelişme ve değişmenin temel şartlarından olan ifade özgürlüğünün kullanılması asıl sınırlanması istisna olmalıdır. Ülkelerini korumakla görevli askerler demokratik ülkelerde ne- ticede bir vatandaştırlar, vatandaşların sahip olduğu tüm anayasal temel hak ve özgürlüklere sahiptirler. 46 Sözleşmenin en üst uygulayı- 45 Mehmet Yüksek, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde İfade Özgürlüğünün Sınır- ları, TAAD, S.25, s.151. 46 02.09.1996 tarihli Vogt/Almanya kararı, Başvuru no.17851/91. Devlet memurları- nın devlete sadakat görevi getirmesi statüleri göz önüne alındığındameşru olsa da, devlet memurları da birer bireydir ve bu nitelikleriyle AİHS’in 10.maddesi’nden yararlanmaya hak kazanırlar. Osman Doğru/Atilla Nalbant, İnsan Hakları Avru- pa Sözleşmesi, Açıklama ve Önemli Kararlar, C.I, II, Avrupa Konseyi ve Yargıtay Başkanlığı Yayınları, I.Baskı, 2013, s.220.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1