Türkiye Barolar Birliği Dergisi 137.Sayı

347 TBB Dergisi 2018 (137) Mehmet ŞENGÜL B. Kiracının Ortak Yer ve Tesisler Üzerindeki Hakları 1. Genel Olarak Kat Mülkiyetinde Ortak Yer ve Tesis Kavramı Kat mülkiyeti esasen ortak yer ve tesisler üzerine şekillenen bir sistemi bünyesinde barındırır. Bu husus 2007 yılından sonra Kat Mül- kiyeti Kanunu’nda yapılan değişikliklerle daha da belirginleşmiş ve özellikle toplu yapılarda ortak yer ve tesisler kat mülkiyetinde huku- ki ilişkinin şekillendiği temel obje haline gelmiştir. Zira kat malikleri veya bir sınırlı ayni ya da kişisel hakka dayalı olarak bağımsız bölüm- lerden yararlanan kişiler arasındaki pek çok hukuki ilişkinin temelini, yapımı, onarımı, kullanılması, ortaya çıkan giderlerin paylaşımı gibi pek çok şekli ya da ekonomik yönetişimsel sorunu bünyesinde barın- dıran ortak yer ve tesisler oluşturmuştur. Bu bağlamda kat mülkiyetinde ortak yer ve tesis kavramını “kla- sik kat mülkiyeti” ve “toplu yapılar” bakımından değerlendirmek gerekir. Ancak, öncelikle bu iki kavramı kısaca temas etmenin yararlı olacağı düşüncesindeyiz. “Klasik kat mülkiyeti” kavramı KMK’da tanımlanmış değildir. Bu- nunla birlikte, öğretide KMK m. 1’de ifade edilen bağımsız egemenlik hakkına konu edilmiş ve başlı başına kullanıma elverişli birden fazla bağımsız bölümü içeren ve halk dilinde apartman olarak adlandırılan blok kütle, (anayapı) klasik kat mülkiyeti olarak ifade edilmektedir. 21 Anlaşılacağı üzere, klasik kat mülkiyetine konu yapılaşmalarda temel özellik, tek parsel üzerinde inşa edilmiş ve birden fazla kat mülkiye- tine konu bağımsız bölümü bünyesinde barındıran tek anayapıdan oluşmasıdır. Bu şekildeki anayapı ise dikey olabileceği gibi yan yana yatay olarak inşa edilmiş (sanayi tesisi veya alışveriş merkezi gibi) yapı biçiminde de olabilir. “Toplu yapı” ise, bir ya da birden fazla parsel üzerinde yer alan alt yapı tesisleriyle, ortak kullanım yerleriyle, sosyal tesis ve hizmetleriy- le, ayrıca tüm bu ortak yer ve tesislerin yönetimiyle hukuki ve/veya fiziki olarak birbiriyle bağlantılı hale gelmiş birden çok yapıyı ifade etmektedir (KMK m. 66/I). Görüldüğü üzere, toplu yapıların temel özelliği, bir ya da birden çok imar parselini ve bu parseller üzerindeki 21 Özmen/Vardar-Hamamcıoğlu, s. 240 vd.; Arcak, s. 1086; Şengül, s. 47-49.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1