Türkiye Barolar Birliği Dergisi 137.Sayı
364 Kat Mülkiyeti Kanunu Çerçevesinde Kiracının Bağımsız Bölüm, Ortak Yerler ve Eklentiler ... lüm maliki eklentilerin de tek başına maliki olur. Anlaşılacağı üzere Kanun ilgili düzenlemesi ile kat malikine tıpkı bağımsız bölümde ol- duğu gibi eklentiler üzerinde de malik hak ve yetkilerine sahip olma imkânı vermektedir. Söz konusu durumun doğal sonucu olarak da, (aşağıda ayrıca ele alınacağı üzere) KMK m. 6/IV hükmünde bağımsız bölümlerin başkasına devredilmesi, kayıtlanması ve kiralanması du- rumunda eklentilerin de devredilmiş, kayıtlanmış ve kiraya verilmiş sayılacağı ifade edilmiştir. 2. Kiracının Eklentiyi Kullanma ve Yararlanma Hakkı a. Hakkının Düzenleniş Biçimi Kat Mülkiyeti Kanunu m. 6/IV hükmü ortak yerler yanında eklen- tiler bakımından da geçerli olan bir ifadeyi içermektedir. Söz konusu düzenlemeye göre, “Bağımsız bölümlerin başkasına devri, kayıtlan- ması veya kiralanması halinde, … eklentiler de kendiliğinden devre- dilmiş, kayıtlanmış ve kiralanmış olur”. Şu halde, ortak yer ve tesislerde olduğu gibi, bir bağımsız bölü- mün kiraya verilmesi durumunda kiracının yararlanma hakkı, bağım- sız bölümün kömürlük, garaj, su deposu, teras, tuvalet ve benzeri ek- lentilerini de kapsayacak, kiraya veren TBK m. 301 anlamında teslim borcunu, ancak bu gibi yerlerde yararlanmayı sağlayacak anahtar ve benzeri vasıtaları da kiracıya teslim ederek gereği gibi ifa etmiş sayı- lacaktır. 65 rüş taraftarlarınca TMK m. 684 hükmünde aranan asıl şeyle bütünleyici parça ara- sında maddi bir bağlantının bulunmasına ilişkin şartlar karşısında, özellikle kö- mürlük depo gibi bağımsız bölümle maddi bağlantısı bulunmayan yerlerin eşya hukukuna özgü teknik anlamıyla bütünleyici parça sayılması mümkün değildir. Bkz. Tekinay, s. 16; M. Reşit Karahasan, Kat Mülkiyeti Hukuku, C.1, İstanbul 2008, s. 62. Diğer bir görüşe göre ise KMK m. 6/I hükmünün eklentilerin “bütünleyici parça” olduklarını değil, “bütünleyici parça sayılacaklarını” ifade ettiğinden, ek- lentiler açısından sıkı maddi bağlılık şartını aramaya gerek yoktur. Dolayısıyla asıl şey ile bütünleyici parça arasındaki bağlılık, aslında KMK m. 6/I hükmündeki eklentilerin bağımsız bölüme tahsis edilmesiyle oluşmakta ve eklentilerin bağım- sız bölümün hukuki akıbetine tabi olması nedeniyle de “bütünleyici parça sayıl- ma” durumu ortaya çıkmaktadır. Bkz. Aybay/Sanal, s. 39; Arpacı, Kat Mülkiye- tinde Yönetim, s. 24-26; Galip Esmer, Mevzuatımızda Gayrimenkul Hükümleri ve Tapu Sicili, Ankara 1998, s. 236. 65 Gümüş, Kira, s. 101; Yavuz/Acar/Özen, s. 384, 385; Tandoğan, s. 110, İnceoğlu, Cilt I, s. 75; Zevkliler/Gökyayla, s. 250.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1