Türkiye Barolar Birliği Dergisi 137.Sayı

369 TBB Dergisi 2018 (137) Mehmet ŞENGÜL tabi hale getirilmektedir. Bu nedenledir ki, bağımsız bölüm, satım, bağış veya mal değişim sözleşmesi gibi mülkiyeti devir borcu doğu- ran bir hukuki işlemle kat malikinin iradesiyle devredildiğinde ya da mahkeme kararı, cebri icra gibi herhangi bir tescilsiz iktisap nedenine dayalı olarak el değiştirdiğinde veya bağımsız bölüm, mülkiyeti devir dışında herhangi bir sınırlı ayni hak ile kayıtlandığında, söz konusu ta- sarruf işlemleri kendiliğinden bağımsız bölümün eklentisinin de devri veya kayıtlanması sonucunu doğurmak zorundadır. 76 Sonuç olarak, bağımsız bölümün devri veya kayıtlanması halinde onun eklentileri bu devrin ya da kayıtlamanın dışında tutulamayacağı gibi, bağımsız bölüm haricinde sadece eklentinin devri veya kayıtlanması (mesela ipoteğe ya da herhangi bir irtifaka konu edilmesi) hem TMK m. 684/I, hem de onun kat mülkiyeti mevzuatındaki uzantısı niteliğindeki KMK m. 6/IV hükmü karşısında mümkün değildir. 77 Ancak, eşya hukukuna hâkim belirlilik ilkesi, kişisel hak doğru- cu kira ve benzeri sözleşmeler bakımından geçerli değildir. 78 Gerçek- ten, bir şeyin bütünleyici parçaları, asıl şeyden ayrılarak bağımsız bir eşya vasfını kazanmadıkça ayrı bir ayni hak konusu teşkil etmedikleri halde, bunlar üzerinde asıl şeyden bağımsız bir şekilde zilyetlik tesisi mümkündür. Bu bağlamda, nasıl ki reklam amacıyla bir evin duvarı- nın veya GSM operatörleri tarafından baz istasyonu için çatının, eşya- nın ya da arsanın bir parçasının veya evin bir ya da bir kaç odasının kiralanması, hatta birden fazla eşyanın/eşya birliğinin tek bir kira söz- leşmesine konu edilmesi mümkündür, 79 aynen öyle de bağımsız bö- lüm dışında sadece eklentinin kiralanması ya da bağımsız bölüm kira- lanırken eklentinin sözleşme kapsamı dışında tutulması da mümkün görülmeli ve bu hususun KMK m. 6/IV hükmüne aykırılık taşıdığı da ileri sürülememelidir. 80 76 Özmen, s. 34 vd. 77 Bu nedenle, eklentinin bağımsız bölümden ayrı olarak satışı, trampası, bağışı veya irtifak sözleşmelerine konu edilmesi halinde borçlandırıcı işlemin ifasının hukuki olarak imkânsız olması sonucunu doğuracak, bu ise sözleşmenin BK m. 27 hük- münce geçersiz olmasına neden olacaktır. Bu yönde bkz. Özmen, s. 38. 78 Özmen, s. 38; İnceoğlu, Cilt I, s. 10. 79 Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. İnceoğlu, Cilt I, s. 10; Gümüş, Kira, s. 33. 80 Özmen, s. 41, 42; Aybay/Sanal, s. 42; Arpacı, Kat Mülkiyeti, s. 41; Germeç, s. 162.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1