Türkiye Barolar Birliği Dergisi 137.Sayı

379 TBB Dergisi 2018 (137) İbrahim KAPLAN Kanun’un gerekçesinde; kanun değişikliğinin amacının, kişinin “kendi kaderini belirleme hakkının” gelişmesini teşvik etmek olduğu, ön tasarı metnindeki “kendine bizzat bakım” başlığı altında Art.360 –373 hükümlerindeki Medeni Kanun’un iki yeni hukuki kurumu tar- tışmaya açtığı, bunlardan ilkini “Bakım Vekâleti (Vorsorgeauftrag), ikincisini ise hastanın” tasarrufi işlemi” nin (Patientenverfügung) oluşturmakta olduğu belirtilmiştir. “Bakım Vekâleti” ile önceden fiil ehliyetine sahip kişi, ilerde ayırt etme yeteneğini (fiil ehliyetini) kaybetmesi durumunda, kendisinin bakımı veya malvarlığını yönetimini üstlenecek veya hukuki işlemler- de kendisini temsil edecek, fiil ehliyetine sahip gerçek kişi veya tüzel kişiyi vekil tayin etmektedir. Kişinin hastalık öncesi tasarrufi işlemi ise; fiil ehliyetine sahip bir kişinin, kendisinin fiil ehliyetini kaybetmesi durumunda, hangi tıbbi tedbirleri onayladığını veya onay vermediğini ve ayrıca, aynı durum- da kendisi hakkında karar verme yetkisine sahip gerçek kişiyi önceden tespit etmesi işlemidir. Bir kişi geçici olarak veya –örneğin ömrünün sonuna yakın –de- vamlı olarak fiil ehliyetini kaybederse, bugünkü uygulamada değişik pragramik biçimlerdeki usul aşamalarından geçerek yardım alabil- mektedir. Bu nedenle; yeni yetişkinleri koruma hukuku, fiil ehliyeti bulunmayan kişilerin yakınlarının büyük usule zahmetlere katlanma- dan belli kararları alabilme ihtiyaçlarını göz önünde tutmaktadır. Böy- lece aile içerisinde dayanışma güçlendirilmekte ve resmi makamların sistematik olarak koruma ve bakım işlemleri yapması zorunluluğun- dan kaçınılmış olunmaktadır. Hastalık öncesi tasarruf işlemi yapmamış olan kişinin belli bir de- recedeki yakınlarına, fiili ehliyeti bulunmayan kişi hakkında, belirli bir tıbbi tedaviye onay vermek veya reddetmek hakkı tanınmaktadır (Tasarı m.378). Bir bakım ve huzur evinde yaşayan fiil ehliyetsiz kişilerin, her za- man gereken ve ihtiyaç duyulan korumadan yararlandığını söylemek mümkün görülmemektedir. Tasarı, bu kişilere yardımcı olacak hü- kümler de öngörmektedir (m.382-387). Bu bağlamda tasarıda, bu gibi kişiler için yazılı bir bakım sözleşmesinin yapılması hükme bağlan- makta ve bu suretle, verilen bakım hizmetlerinde açıklık, şeffaflık sağ-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1