Türkiye Barolar Birliği Dergisi 137.Sayı

60 Türkiye’de Seçme ve Seçilme Hakkı Boyutunda Yaşanan Demokratikleşme Sürecinin ... C. Seçme ve Seçilme Hakkına Etki Eden Güncel Bir Sorun Ola- rak %10 Seçim Barajı Uygulaması Üzerine Kısa Bir Not Bu noktaya kadar genel olarak seçme ve seçilme hakkının tarih- sel birikim süreci mecrasında müspet bir biçimde evrildiğini söylemek mümkündür. Diğer taraftan Türkiye’deki bahse konu demokratik- leşme sürecini menfi olarak etkileyen bir takım olguların varlığı da aşikârdır. Bu bağlamda seçme ve seçilme hakkına doğrudan sirayet eden temsil meselesi ve Türkiye’de temsil denildiğinde akla ilk gelen konulardan biri olan seçim barajı uygulamasına kısaca değinmeyi fay- dalı kılmaktadır. Bilindiği üzere Türkiye’de genel seçimlerde uygulanmakta olan %10 oranındaki seçim barajı öğretide genel olarak diğer devlet uygula- malarına kıyasla yüksek bir baraj olmakla eleştirilmektedir. Gerçekten de Avrupa uygulamasına bakıldığında Türkiye’de uygulanmakta olan %10 seçim barajının en yüksek orana sahip olduğu görülmektedir. Se- çim barajı sıralamasında Türkiye’yi takip eden ikinci en yüksek oran ise Liechtenstein’da uygulanan %8’lik seçim barajıdır. Bunun akabin- de en yüksek üçüncü seçim barajı, %7 ile Rusya tarafından uygulan- maktadır. Temsilde adalet, yönetimde istikrar (1982 Anayasası m. 67/5) dengesinin sağlanmasında bir araç olarak kabul edilen seçim barajı uygulaması, başvurulması noktasından ziyade oranın miktarı bağla- mında orantılılık çerçevesinde önem arz etmektedir. Daha sade bir ifadeyle Türkiye’de yönetimde istikrarı koruyacak ve fakat temsilde adalet ilkesine zarar vermeyecek bir seçim barajı yüzde kaç oranında uygulanmalıdır? Bu sorunun değerlendirilmesi bakımından yönetimde istikrar kav- ramının ne olduğuna bakmak gerekir. Zira bu gibi soyut kavramların yanlış anlamlara büründürülmek suretiyle basitleştirilmesi ve tabiri caizse siyasi bir demagoji malzemesi olarak hatalı biçimde kullanıla- bilmesi mümkündür. Bu itibarla şunu peşinen belirtmek gerekir ki yö- netimde istikrar, siyasi iktidarın değişmezliği olarak anlaşılmamalıdır. Yönetimde istikrar olgusunun iki temel unsuru bulunmaktadır. Bunlar, düzen ve sürekliliktir. Daha somut bir anlatımla; temel anayasal yapı ve ilkelerin muhafazası, siyasal değerlerin korunması, siyasal şiddet olayları ve hükümet darbelerinin yaşanmaması hali yönetimde istik- rarı betimlemek bakımından örnek gösterilebilir. 70 70 Meltem Dikmen Caniklioğlu, “Seçim Sistemlerinin Siyasi İstikrarı Sağlamasındaki Yeri”, Anayasa Yargısı Dergisi , Cilt: 16, 1999, s. 18-19.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1