Türkiye Barolar Birliği Dergisi 137.Sayı

başkan’dan Değerli Meslektaşlarım, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu olarak 24 Haziran’da ger- çekleştirilen Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleri öncesi gazetelere verdiğimiz ilanda, cumhurbaşkanı ve milletvekili adayla- rından taleplerimizi sıraladık. Demokrasi ve hukuk devletinin olmazsa olmazının kuvvetler ay- rılığı olduğunun altını çizdik. Yargı, bağımsız ve tarafsız olmaz ise, toplumda hiç kimsenin güvencesinin olmayacağını; hukuki güven- ceden yoksun bir toplumun kendini geliştiremeyeceğini ve yargının hukuki güvence sağlamakta yetersiz kaldığı ülkelere yerli ve yabancı yatırımın gelmeyeceğini, dolayısıyla iş ve istihdam yaratılamayacağını ve istikrarlı bir refah toplumu olmayacağını söyledik. Hangi etnik kökenden, anadilden, dinden, mezhepten, inançtan, cinsiyetten veya cinsel yönelimden olursa olsun 81 milyon vatandaşı- mızın milli birlik ve beraberlik içinde vatanın birliğine ve bölünmez- liğine sahip çıkmasının hepimizin adalet paydasında kucaklaşmasına bağlı olduğuna dikkat çektik. “Bir olursak varız. Dağılırsak yokuz” dedik. Avukat, vatandaşın savunma hakkının güvencesi ve temsilcisidir. Bu görevi dolayısıyla avukat, yargının birbirine eşit üç kurucu unsu- rundan biridir. Kurucu unsurluk statüsünün aşındırılmasının yargı- nın güvenilirliğini zedeleyeceğini, keyfiliğe yol açabileceğini belirttik. Bu taleplerimizin, 81 milyon vatandaşımız adına dile getirdiğimiz talepler olduğunu ifade ettik ve bunların yansıması olan hususları 79 baro, 112 bin meslektaşımız ve aileleri ile 25 bin stajyer avukat ve avu- kat bürolarında çalışanlar adına tüm Cumhurbaşkanı ve milletvekili adaylarının dikkatine sunduk.