Türkiye Barolar Birliği Dergisi 137.Sayı

87 TBB Dergisi 2018 (137) Ömer KESKİNSOY/Semih Batur KAYA f. Sonuç ve Değerlendirme 1982 Anayasası’nın güçlendirilmiş parlamentarizme dair düzen- lemeleri, 2007 Anayasa değişiklikleri ile daha ileri bir noktaya taşın- mıştır. İki başlı yürütme yapısı arz eden ve yumuşak kuvvetler ayrılığı rejimi olan parlamenter sistem, “yürütme iktidarının yasamadan kay- naklandığı ve ona karşı sorumlu olduğu anayasal demokrasi tipi” 48 dir şeklinde tanımlanmıştır. Bu çerçevede parlamenter sistemde yasama ve yürütme erkleri bir işbölümü dâhilinde hareket etmekle beraber, devlet başkanının sahip bulunduğu yetkilerle parlamentoyu frenleye- bilmesi, parlamentonun da siyasal sorumluluk mekanizmalarını işle- terek yürütmenin sorumlu kanadı olan bakanlar kurulunu denetleme imkânına sahip olması söz konusudur. Bu bakımından parlamenter sistemi, yasama ve yürütmenin birbirlerinin tesiri altında olduğu bir hükümet modeli olarak görmek mümkündür. 49 Yukarıda verilen tanımdan da anlaşılacağı üzere, başkanlık siste- minden farklı olarak, parlamenter sistemde iki başlı yürütmenin ba- kanlar kurulu kanadının yasama karşısında siyasal sorumluluğu bu- lunmaktadır. Parlamenter sistemin ilk halinde, daha çok sembolik yetkileri haiz olacakşekilde yetkilendirilen cumhurbaşkanına, yetkilerinin azlığına Sistemi Tartışmalarında “Başkanlık Parlamenter Sistem” Seçeneği”, Güncel Hukuk Dergisi , S. 44, 2007, s. 40; “Başkanlı parlamenter sistem” nitelemesini 1982 Anaya- sasının ilk hali bakımından uygun gören görüş için bkz. Bakır Çağlar, Anayasa Bi- limi, 1 inci Basım, Kardeşler Matbaası, İstanbul 1989, s. 286. Başkanlı parlamenter sistem nitelemesini doğru bulan bir diğer görüş için bkz. Bilgen Kükner, “Başkanlı Parlamenter Sistem Seçeneği ve Türkiye Açısından Uygulanabilirliği”, Ankara Ba- rosu Dergisi , S. 2, Ankara 2012, s. 300. 48 Mustafa Erdoğan, “Başbakanlık Hükümeti Mi?”, AÜSBFD ., C. 44, S. 3, s. 229; Çağ- lar: s. 272. Ancak tanımda ifade edilen; yürütmenin yasamadan doğması ve ona karşı sorumlu olması, yasama kuvvetinin yürütme ve yargı kuvvetleri karşısında mutlak üstün güç olduğu anlamına gelmez. Bkz. Şeref İba, “Türkiye’de Parlamen- ter Rejimin İşleyişi Açısından 3 Kasım 2002 Seçimlerinin Sonuçları”, AÜSBFD., C. 58, S. 2, s. 99, 100; Şeref İba-Bozkurt, Rauf: 100 Soruda Parlamento, 2 inciBası, Nobel Yayın Dağıtım Ltd. Şti., Ankara 2004, s. 3. Kaldı ki, 1982 Anayasası’nın baş- langıç metninin 4 üncü paragrafında da ifade edildiği üzere, kuvvetler ayrımının bir üstünlük sıralaması anlamına gelmediği, sadece iş bölümünden ibaret olduğu ifade edilmiştir. 49 Leon Duguit, Kamu Hukuku Dersleri, (Çev: SüheypDerbil), İstiklal Matbaacılık, Ankara 1954, s. 103;Erdoğan (1987): s. 16.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1