Türkiye Barolar Birliği Dergisi 137.Sayı

88 Türkiye’nin Hükümet Sistemleri Üzerine Bir Değerlendirme istinaden ve daha ziyade hükümete bağlı olarak tali konumda hareket etmesi hasebiyle siyasi ve cezai sorumluluk yüklenmemiştir. 50 1982 Anayasası’nda Cumhurbaşkanına tanınan, özellikle yürütme ile ilgili yetkiler, siyaset kökenli aktif bir Cumhurbaşkanının elinde, parlamenter sistemde yürütme organının başındaki asıl icracı yetkileri haiz başbakanı ikinci planda bırakacak şekilde sistem krizine dahi yol açacak boyutlarda olmuştur. Bu durumda, çözüm yolu olarak, başkan- lık sistemine geçmek ve yürütmeyi tek başlı hale getirmenin fiili yolu açılmıştır. Oysa kanaatimizce ülkemizde yaklaşık olarak 50-60 yıldır uygulanmakta olan parlamenter sistemin terk edilmesi yerine, mevcut sistem korunup, ancak Cumhurbaşkanının yetkileri azaltılarak, yani tö- rensel yetkiler seviyesine indirilerek bir çözüm yolunun tercih edilmesi daha isabetli olabilirdi. 51 Böylece, yetkileri az olduğu için sorumluluğu bulunmayan cumhurbaşkanının 52 tartışılır yetkilerinin önü kapatılmış ve cumhurbaşkanının oldukça fazla olan yetkilerini etkin kullanmak suretiyle sistem krizlerine sebebiyet vermesi engellenmiş olurdu. Böyle bir tercihin yapılmış olması; yeni bir sistem olarak başkanlık sistemin- den mülhem Türkiye tipi cumhurbaşkanlığı sisteminin muhtemel risk- lerini (mesela sisteme önyargılı muhalefeti, sistemin meşruiyeti gibi so- runları) engellerdi. Bu nedenle parlamenter sisteminden kaynaklandığı düşünülen sorunlar, başkanlık sistemi veya başka herhangi bir sistem benimsendiğinde, o sistemden sapma mahiyetindeki uygulamaların söz konusu olması halinde de gerçekleşemeye açıktır. 2017 Anayasa değişiklikleri ile yürütmenin tek elde toplanmasına yönelik düzenlemeler getirilmiştir. Kısaca, icranın tek elde toplandı- ğı monarşik bir yapıdan meclis lehine yetkilerin everilmeye başladığı bir süreç, daha sonra meclis karşısında kolektif bir yürütmenin varlığı şekline dönüşmeye doğru bir seyir izlemiştir. Daha sonra bu süreç yürütme içerisinde belli şahıslarda yetkilerin toplandığı bir yapıya dönüşmeye başlamış ve ilk başa dönülmesi ma- hiyetinde kabulü kabil olacak şekilde yetkilerin Cumhurbaşkanında toplandığı bir hükümet modelinin tercihi ile sonuçlanmıştır. 50 Yıldızhan Yayla, Anayasa Hukuku Ders Notları, 2 inci Baskı, Filiz Kitabevi, İstan- bul 1986, s. 68-71. 51 Onar (2005): s. 102-104; Kükner: s. 302; Asilbay: s. 260-263. 52 Yılmaz Altuğ, Parlamento Hukuku, Çağlayan Kitabevi, İstanbul 2003, s. 8.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1