Türkiye Barolar Birliği Dergisi 138.Sayı

102 Gönüllü Vazgeçme tağının suç yolunda cezalandırılabilir aşamaya yani teşebbüs evresine ulaşması gerekmektedir. Yani yardım eden, fail icra hareketlerine baş- lamadan önce vazgeçmiş ve suçun işlenmesine o zamana kadar yaptı- ğı katkıyı gidermişse sorumlu olmaz. 70 Diğer taraftan suça iştirak eden suç ortağının iştirak ettiği suça yönelik katkısının bilerek ve isteyerek yani kasten olması gerekmektedir. 71 Bu noktada olası kast tartışılabi- lirse de, taksirin varlığı halinde iştirak hükümlerinin tatbiki hukuken mümkün değildir. Esasında kanun koyucu tarafından 41. maddede, 36. maddeye göre daha farklı bir düzenlemeye gidilmiştir. Zira gönül- lü vazgeçen suç ortağı, suçun işlenmemesi için elinden gelen bütün gayreti göstermiş ve buna rağmen suç başka bir nedenle işlenememiş olabilir. Bu durumda gönüllü vazgeçen suç ortağı yine de gönüllü vaz- geçme hükümlerinden yararlanır. Diğer taraftan gönüllü vazgeçen suç ortağının bütün çabasına rağmen, diğer suç ortakları suçu işlemiş ola- bilir. Bu durumda da 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 36. maddesin- deki düzenlemeden farklı olarak suça iştirak eden suç ortağı hakkında suçun işlenmiş olmasına rağmen gönüllü vazgeçme hükümleri tatbik edilebilecektir. SONUÇ İlk kez Ortaçağ hukukçuları tarafından ortaya atılan teşebbüs kavramı, gönüllü vazgeçme kurumunun tartışılmasına ve kurumun hukuk terminolojisindeki yerini almasına neden olmuştur. Türk Ceza Hukukunda hem 765 sayılı eski Ceza Kanunu’nda hem de 5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanunu’nda gönüllü vazgeçme kurumuna yer veril- mişse de, mezkûr kanunların kurumu düzenleme biçimleri oldukça farklılık arz eder. 765 sayılı eski Ceza Kanunu’nda teşebbüs kurumu, eksik teşebbüs ve tam teşebbüs olarak ikiye ayrılıyordu ve tam teşebbüs aşamasında kalmış bir suçtan vazgeçilmesi halinde gönüllü vazgeçme hükümleri- (2) Özgü suçlarda, ancak özel faillik niteliğini taşıyan kişi fail olabilir. Bu suçların işlenişine iştirak eden diğer kişiler ise azmettiren veya yardım eden olarak sorum- lu tutulur. (3) Suça iştirakten dolayı sorumlu tutulabilmek için ilgili suçun en azından teşeb- büs aşamasına varmış olması gerekir. 70 Akdağ, s.119. 71 Önder Tozman, “İştirak Halinde İşlenen Suçlarda Gönüllü Vazgeçme”, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 2009, s.8.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1