Türkiye Barolar Birliği Dergisi 138.Sayı

11 TBB Dergisi 2018 (138) Ersan ŞEN / Fatma Betül BODUR vence altına alınan özel yaşamın gizliliğinin sonucu olmanın yanında yerine getirilen kamu hizmetinin içeriği ve niteliği ile de ilgilidir”. 1 Türk Hukuku; Yargıtay’ın 14.11.2011 tarihli kararında açıkladığı üzere, avukatı ve avukatlık mesleğini çeşitli yükümlülüklerle ve bun- lara bağlı imtiyazlarla donatmıştır. Şöyle ki; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Meslek ve sürekli uğraşıları sebebiyle tanıklıktan çekinme” başlıklı 46. maddesine göre; avukatlar veya stajyerleri veya yardımcılarının, bu sıfatları dolayısıy- la veya yüklendikleri yargı görevi sebebiyle öğrendikleri bilgiler hak- kında tanıklık yapmaktan çekinme hakları olup, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun “Sır saklama:” başlıklı 36. maddesinin 1. ve 2. fıkraların- da “Avukatların, kendilerine tevdi edilen veya gerek avukatlık görevi, gerek- se, Türkiye Barolar Birliği ve barolar organlarındaki görevleri dolayısıyla öğ- rendikleri hususları açığa vurmaları yasaktır. Avukatların birinci fıkrada yazılı hususlar hakkında tanıklık edebilmele- ri, iş sahibinin muvafakatini almış olmalarına bağlıdır. Ancak, bu halde dahi avukat tanıklık etmekten çekinebilir. Çekinme hakkının kullanılması hukuki ve cezai sorumluluk doğurmaz.” hükmüne yer verilmiştir. “Avukat bürolarında arama, el koyma ve postada el koyma” baş- lıklı CMK m.130’a göre; “(1) Avukat büroları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısının denetiminde ara- nabilir. Baro başkanı veya onu temsil eden bir avukat aramada hazır bulun- durulur. (2) Arama sonucu el koyulmasına karar verilen şeyler bakımından büro- sunda arama yapılan avukat, baro başkanı veya onu temsil eden avukat, bun- ların avukat ile müvekkili arasındaki mesleki ilişkiye ait olduğunu öne sürerek karşı koyduğunda, bu şey ayrı bir zarf veya paket içerisine konularak hazır bu- lunanlarca mühürlenir ve bu konuda gerekli kararı vermesi, soruşturma evre- sinde sulh ceza hâkiminden, kovuşturma evresinde hâkim veya mahkemeden istenir. Yetkili hâkim el koyulan şeyin avukatla müvekkili arasındaki mesleki ilişkiye ait olduğunu saptadığında, el koyulan şey derhal avukata iade edilir ve yapılan işlemi belirten tutanaklar ortadan kaldırılır. Bu fıkrada öngörülen kararlar, yirmi dört saat içinde verilir. 1 Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 14.11.2011, 2009/19013 E., 2011/21017 K.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1