Türkiye Barolar Birliği Dergisi 138.Sayı

127 TBB Dergisi 2018 (138) Murat TEZCAN / Beyza CANBOLAT Arsa payı, taşınmaza yönetici atanması hususunda da önem arz etmektedir zira Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre yönetici, kat malikleri- nin, hem sayı hem arsa payı bakımından çoğunluğu tarafından atanır. Arsa payı, kat maliklerinin ana gayrimenkul üzerinde yapacakları yenilik ve ilavelerde de son derece önemli ve belirleyicidir. Kat malik- leri, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 42. maddesine göre ana gayrimenku- lün ortak yerlerinde kendi başlarına bir değişiklik yapamazlar. Ortak yerlerin düzgün veya bunları kullanmanın daha rahat ve kolay bir hale konulmasına veya bu yerlerden elde edilecek faydanın çoğaltılmasına yarayacak bütün yenilik ve ilaveler, kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğu ile verecekleri karar üzerine yapılır. Kanun hükmünden açıkça anlaşıldığı üzere ana gayrimenkul üzerindeki yenilik ve ilave- lerin yapılması için yalnızca paydaş çoğunluğunun sağlanması yetme- mekte, arsa payı çoğunluğunun da sağlanması gerekmektedir. Keza en- gellilerin yaşamı için zorunluluk göstermesi hâlinde, proje tadili de kat maliklerinin en geç üç ay içerisinde yapacağı toplantıda görüşülerek sayı ve arsa payı çoğunluğu ile karara bağlanır. Burada Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 42. maddesinin kapsamına hangi tür yeniliklerin girece- ğine, kapsamın nasıl belirleneceğine dikkat etmek gerekir. Yargıtay’ın kabulüne göre Kanun’un 42. maddesi “ana taşınmazın ortak yerlerinde -fakat projede öngörülmeyen- yenilik ve ilaveleri” kapsamaktadır. 18 Kat malikleri arasında görüş ayrılığına sebep olan diğer durumlar ise ısı yalıtımının yapılıp yapılmaması, ısıtma sisteminin yakıt dönü- şümü, ısıtma sisteminin merkezi sistemden ferdi sisteme veya ferdi sistemden merkezi sisteme dönüştürülmesi gibi konulardır. Kat Mül- kiyeti Kanunu’na göre bütün bu konularda karar verilebilmesi, kat maliklerinden birinin isteği üzerine kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğunun sağlanmasını gerektirmektedir. Toplam inşaat alanı iki 18 “Anılan madde, ana taşınmazın ortak yerlerinde -fakat projede öngörülmeyen- yenilik ve ilaveleri kapsamaktadır. Asansör, ana yapıdaki kat sayısına göre İmar Yönetmeliği uyarınca zorunlu değil ise de, inşası onaylı projede öngörülmüş ve bu bağlamda yeri de gösterilmiştir. O halde bağımsız bölüm maliklerinden her biri, mimari projenin olduğu gibi uygulanmasını isteme hakkına sahip olup, pro- jede yer alan bu tesisin yapılmış olması durumunda da yapım giderlerine katıl- mak ve payına düşeni ödemekle yükümlüdür” (Yargıtay 18. HD’nin 2002/7338 E. 2002/8173 K. sayılı 17.09.2002 tarihli kararı) Benzer kararlar için bkz: Yargıtay 18. HD’nin 2001/ 9033 E. 2001 / 10053 K. sayılı 08.11.2001 tarihli kararı Yargıtay 18. HD’nin 2002/ 7092 E. 2002 / 8738 K. sayılı 26.09.2002 tarihli kararı

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1