Türkiye Barolar Birliği Dergisi 138.Sayı

137 TBB Dergisi 2018 (138) Hasan ORAL İndirim konusu edilecek mal ve hizmetlerin mükellefiyetle olan ilgisinin kapsamı, KDV indiriminden yararlanabilecek kesimin geniş- liğinin belirlenmesinde önemli bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır. KDV’den indirimi hedeflenen mal ve hizmetlerle, mükellefiyet arasın- daki ilginin kurulması konusunda Türkiye ve AB’nin yaklaşımı, ikinci bölümün konusunu oluşturacaktır. Katma değer vergisi indirim mekanizmasından yararlanabilme- nin diğer bir şartı, dayanak belgelerin varlığıdır. Bu dayanak belgele- rin zorlu şekil şartlarına tabi tutulması, mükelleflerin indirim hakkının kullanmasına engel olabilmektedir. Çalışmamızın üçüncü bölümünde KDV’de indirim hakkının kullanılmasına dayanak teşkil eden belgeler açısından bir değerlendirme yapılacaktır. KDV indiriminin önemli şekil şartlarından birisi de, dönemsel- lik şartıdır. Dönemsellik şartını, satın alınan mal ve hizmetlere ait KDV’nin, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılında indi- rim konusu yapılabilmesi olarak ifade edebiliriz. Dönemsellik şartının katı kurallara bağlanması, bu haktan yararlanmayı zorlaştırabilmek- tedir. Dördüncü bölümde KDV indiriminde dönemsellik şartı, KDVK kapsamında ülkemiz açısından ve KDV Direktifi ile ABAD kararları ışığında AB açısından değerlendirmeye çalışacağız. KDV Kanunu’muz ithal edilen mal ve hizmetlere ait KDV’nin indirim konusu yapılmasını, KDV’nin ödenmiş olması şartına bağla- mıştır. Ülkemizde ithal edilen mal ve hizmetlere ait KDV’nin indirim konusu yapılabilmesi için KDV’nin ödenmiş olması şartı, Avrupa Bir- liği ile farklılık arz etmektedir. Beşinci bölüm, Ülkemizin ve AB’nin bu konudaki yaklaşımına ışık tutmaya çalışacaktır. Çalışmamızın sonuç bölümünde ise, genel bir değerlendirme ya- pılarak, Avrupa Birliği ve Ülkemizin KDV indirimi için öngördüğü şartlara ilişkin düşüncelerimiz yer alacaktır. I. KDV İndirimi Açısından Türkiye’nin ve AB’nin KDV Mükellefiyetine Yaklaşımı Ülkemizde KDV mükellefiyetine ilişkin düzenleme, KDVK’nın 8. maddesinde yer almaktadır. KDV mükellefi, esas itibarıyla vergiye tâbi işlemleri yapanlardır. Ancak KDVK’nın 8. maddesinde özellik arz

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1