Türkiye Barolar Birliği Dergisi 138.Sayı

167 TBB Dergisi 2018 (138) Orhan EROĞLU işlemlerinde, iki taraflı usul işlemlerinde ve maddi hakkı sona erdiren işlemlerde ıslah hakkı kullanılamaz. 20 C. Islahın Amacı Islah, tahkikat aşamasında yapılmış olan hatalı taraf usul işlem- lerini, bir defaya mahsus olmak üzere düzeltme hakkı veren hukuki bir çaredir. Hataların ise niteliği itibari ile esaslı mahiyette olması ge- rekmektedir. Islah hakkını kullanan taraf, diğer çarelere oranla daha kısa sürede ve daha az masrafla gerçekte istediği talep sonucuna ula- şır. Eğer taraflara ıslah hakkı tanınmamış olsa idi genel olarak; dava- cı tekrar dava açmak zorunda kalacak, bu dava için yargılama gideri (Yılmaz, Şerh ), s. 964; Kılıçoğlu, s. 764; Yılmaz, Islah, s. 50; Pekcanıtez/Atalay/ Özekes, s. 616; Bilge Umar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, Ankara, 2014, s. 527; Karslı, s. 602; Meral Sungurtekin-Özkan, Türk Medeni Yargılama Hukuku, İzmir, 2013, s. 231; Görgün, s. 301; İlhan Postacıoğlu/Sümer Altay, Medeni Usul Hukuku Dersleri, İstanbul, 2015, s. 537; Ulukapı, s. 312; Kuru, Usul, s. 463; Arslan/ Yılmaz/Taşpınar-Ayvaz, s. 523; Tanrıver, s. 30, 31; Kuru, İstinaf, s. 591; Eroğlu, s. 28; s. 1486; Budak/Karaaslan, s. 187; Islahın niteliğine ilişkin bir Yargıtay kararı; Y.11.HD , 31.10.2012, E. 2012/14013, K. 2012/17049; “Bilindiği üzere, ıslah, taraf- lardan birinin usule ilişkin bir işlemini, bir defaya mahsus olmak üzere kısmen veya tamamen düzeltilmesine olanak tanıyan ve karşı tarafın onayını gerektirme- yen bir yoldur. Bir başka anlatımla, ıslah, iyi niyetli tarafın, davayı açtıktan veya kendisine karşı bir dava açıldıktan sonra öğrendiği olgularla ilgili yanlışlıklarını düzeltmesine, eksiklikleri tamamlamasına, bu çerçevede yeni deliller sunabilme- sine olanak tanıyan bir kurumdur.”(Pekcanıtez/Atalay/Özekes, s. 616). 20 Üstündağ, s. 559; Bektaş Kar, “Islah Kısmi ve Ek dava Kavramları İle Dava Ko- nusunun Islah Yoluyla Artırılmasının Getirdiği Sorunlar”, YD , Ocak- Nisan 2002, S.1–2, s.416–450, s. 418; Sevinç Olgun, “Islah Yolu İle Düzeltilemeyecek İşlemler”, Terazi Hukuk Dergisi , S.: 16, Y.2, Ankara, Aralık 2007, s. 44,45; Muşul, s. 305; Karslı, s. 623; Kuru/Arslan/Yılmaz, s. 560; Ulukapı, s. 313; Görgün, s. 301; Arslan/Yıl- maz/Taşpınar-Ayvaz, s. 523; Bilgen, s. 43; Tanrıver, s. 31; Eroğlu, s. 29; Özekes, Pekcanıtez Usûl, s. 1513; Budak/Karaaslan, s. 187; Y.H.G.K. 29.06.2011, E. 2011/1- 364, K. 2011/453; “Islahın amacı, yargılama sürecinde, şekil ve süreye aykırılık sebebiyle ortaya çıkabilecek maddi hak kayıplarını ortadan kaldırmak olduğun- dan; hak ve alacağı bu sürecin dışında ortadan kaldırmış olan işlemlerin, yani maddi hukuk işlemlerinin ıslah yoluyla düzeltilebilmesi, elbette olanaklı değildir. Bir başka deyişle, maddi hakkı sona erdiren maddi hukuk işlemleri, ıslahla düzel- tilemez. Feragat, kabul, sulh gibi işlemler, velev ki dava içinde yapılsın, asıl hakkı ortadan kaldırdıklarından, usul işlemi olduğu kadar (davayı etkilediği için usul işlemidir) maddi hukuk işlemi mahiyeti taşımaktadır ve bu sebeple, bu işlemlerin de ıslah yoluyla düzeltilmesi imkânsızdır. Zira ıslah, yargılama hukukunun şekle ve süreye bağlılığından kaynaklanan zımni hak kayıplarının telafisi için öngörül- müş bir müessesedir. Açık bir irade beyanı ile terk edilen haklar, maddi gerçe- ğin şekle feda edilmesi gibi bir sonuç doğurmadığı için, ıslahın konusu olamaz.” (www.kazanci.com -Erişim tarihi:01.05.2018, Kılıçoğlu, s. 760–767).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1