Türkiye Barolar Birliği Dergisi 138.Sayı

169 TBB Dergisi 2018 (138) Orhan EROĞLU III. ISLAHIN ŞARTLARI Islah, taraflara bir defaya mahsus olmak üzere tanınmış istisnai bir haktır. Ancak her işlemin ıslah edilebilmesi mümkün değildir. Kanun koyucu, ıslah hakkının kullanılabilmesi için bazı şartlar öngörmüştür. Islahın şartları kanunda sistematik olarak bir madde içerisinde düzen- lenmemiş; aksine ıslah ile ilgili maddelerde, bir nevi dağınık bir şekil- de, ıslahın şartlarına yer vermiştir. Islahın şartlarını genel olarak saymak gerekirse; sadece usul işlem- leri ıslah edilebilir (HMK m. 176/1) ve taraflar bu yola sadece bir kez başvurabilir (HMK m. 176/2), ıslah tahkikatın sonuna kadar kullanı- labilir (HMK m. 177) ve yazılı olarak bir dilekçeyle veya sözlü olarak yapılabilir (HMK m. 177/2). Islah yoluna başvuran tarafın, ıslah yapıl- ması nedeniyle ortaya çıkan yargılama giderlerini ve karşı tarafın za- rarlarını ödemesi gerekmektedir (HMK m. 178). Islahın şartları, kanun tasarı taslağında ıslaha ilişkin değişikliğin daha iyi anlaşılabilmesi için ayrı başlıklar halinde incelenecektir. A. Islaha Elverişli Bir İşlemin Bulunması HMK m. 176’ nın lafzı incelendiğinde de görüleceği üzere taraflar, yapmış oldukları usul işlemlerini, kısmen veya tamamen ıslah ede- bilir. Yani ıslahın konusu sadece taraf usul işlemleridir. 24 Islah hakkı kullanılmak sureti ile yalnızca usul işlemleri değiştirilebilir ya da dü- zeltilebilir. 25 Bir işlemin ıslaha elverişli olup olmadığına dair yapılacak edilmiştir; YHGK., 29.06.2011, E. 2011/1-364, K. 2011/453; “Islahın amacı, yargı- lama sürecinde, şekil ve süreye aykırılık sebebiyle ortaya çıkabilecek maddi hak kayıplarını ortadan kaldırmaktır.” (Kılıçoğlu, s. 760–767). 24 Taraf usul işlemleri, davanın açılmasından mahkemenin dava sonunda verdi- ği karara kadar ki süreçte, tarafların tek başına, birbirleri ile ya da mahkeme ile yaptığı işlemlerdir. Bu işlemler davanın ilerlemesini sağlar ve davanın sonunda verilecek karara etki edecek irade beyanı ve bilgilerin mahkemede açıklanmasını sağlar. Eğer söz konusu irade beyanı ya da mahkemeye sunulan bilgi davanın çözümüne etkili değilse, bu işlem taraf usul işlemi olarak kabul edilemez. Bilge, s. 245; Üstündağ, s. 416; Alangoya/Yıldırım/Deren-Yıldırım, s. 161; Sungurtekin- Özkan, s. 121; Pekcanıtez/Atalay/Özekes, s. 243; Yılmaz, Islah, s. 129; Karslı, s. 353; Postacıoğlu/Altay, s. 346; Arslan/Yılmaz/Taşpınar-Ayvaz, s. 164; Tanrıver, s. 424, 425; Eroğlu, s. 88; Özekes, Pekcanıtez Usul, s. 1486; Budak/Karaaslan, s. 187. 25 Ansay, s. 123; Yeşil, s. 127; Bilge, s. 316; Alangoya/Yıldırım/Deren-Yıldırım, s. 266; Yılmaz, Islah, s. 459; Deynekli, s. 17; Sungurtekin-Özkan, s. 231; Pekcanıtez/ Atalay/Özekes, s. 616; Karslı, s. 602; Umar, s. 507; Postacıoğlu/Altay, s. 537; Kuru,

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1