Türkiye Barolar Birliği Dergisi 138.Sayı

183 TBB Dergisi 2018 (138) Orhan EROĞLU Ne var ki, aynı duruşmaya davalı yine mazeret göndererek gelmediğine ve 3. kez ön inceleme duruşma günü belirlenemeyeceğine göre (HMK. md.140-(4)) göre ön inceleme duruşmasıyla ilgili usuli işlemlerin tamamlanıp, tahkikat duruşma gününün belirlenerek davalının tahkikat duruşmasına usulünce da- vet edilmiş olması gerekir(HMK. md.147)” demektedir. Yargıtay, bu kararında mazeret dilekçesi verilen ön inceleme du- ruşması hakkında, sanki ön inceleme duruşmasına başlanmış ancak duruşma için mazeret dilekçesi verilmesi sebebi ile ön inceleme du- ruşmasının tamamlanamamış olduğu şeklinde bir durum yaratmıştır. Burada dikkat edilmesi gereken husus mazeret dilekçesi verilen ön in- celeme duruşmasının hiç başlamadığıdır. Taraflardan birinin veya iki- sinin de mazeret dilekçesi vermiş olduğu ön inceleme duruşması, ön inceleme duruşması vasfı yüklenmeden, ön inceleme duruşması oldu- ğuna dair bir beyanda bulunulmadan sadece gün vermek için usulen açılmış ve bu duruşmada, ön incelemeye dair herhangi bir usuli işlem yapılmamıştır. Bu nedenle, henüz başlamamış olan ön inceleme du- ruşmasının tamamlanmamış olması da söz konusu değildir. Kanımca, bu maddenin açık olmaması sebebi ile uygulamada hatalı olarak yo- rumlanmakta ve yargılamanın gereksiz yere uzamasına sebebiyet ve- rilmektedir. Olması gereken hukuk açısından mazeret dilekçesinin, ta- rafın beyanına ihtiyaç duyulduğu haller saklı kalmak kaydıyla, HMK m. 140/4 hükmü uyarınca zorunlu hal olarak değerlendirilmemesi, ön inceleme duruşmasının mazeret dilekçesi veren tarafın yokluğunda yapılması, buna bağlı olarak yargılamanın gereksiz yere uzamasının önüne geçilmesi gerekmektedir. Ayrıca, taraflardan birinin ön incele- me duruşmasına mazeret dilekçesi vermesi halinde, ön inceleme du- ruşmasına hiç başlanmadığı için mahkeme tarafından HMK m. 140/4 hükmüne dayanılmaması gerektiği kanaatindeyim. Kanun tasarı taslağının 17. maddesi ile 6100 sayılı Kanun’ un 177. maddesine, birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra ek- lenmiş ve diğer fıkra buna göre teselsül ettirilmiştir. Değişiklikten son- ra HMK m. 177/2 ; “ Yargıtay tarafından bozulan veya bölge adliye mahkemesi tarafından kaldırılan hükme ilişkin olarak ilk derece mah- kemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması halinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz.” şeklinde olacaktır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1