Türkiye Barolar Birliği Dergisi 138.Sayı

201 TBB Dergisi 2018 (138) Orhan EROĞLU Değişiklikten sonra, bozmaya uyma kararı verildikten sonra, taraf- lardan birinin ıslah hakkını kullanmak istemesi halinde usulü kazanıl- mış hakka etki edip etmeyeceğinin değerlendirmesini hâkim yapacak- tır. Mevcut düzenlemede her ne kadar ıslah hakkının kullanılabilmesi için hâkimin onay vermesine gerek bulunmasa da hâkim, ıslaha konu işlemin ıslaha elverişli bir işlem olup olmadığını değerlendirmektedir. Kanun değişikliğinden sonra, işte bu değerlendirme yapılırken, usu- lü kazanılmış hakkın mevcut olup olmadığı ve ıslahın bu hakka etki edip etmeyeceği de araştırılacaktır. Ancak düzenlemenin açık olma- ması sebebi ile sorunlar bu noktada yaşanacaktır. Aynı konuda farklı mahkemelerden farklı kararlar çıkacak ve ayrıca gerek Yargıtay gerek- se de Bölge Adliye Mahkemeleri’ nde hukuk daireleri farklı görüşler bildirecektir. Kanun’ da ıslaha ilişkin düzenlemeye gidilmesinin esas sebebi, bozmadan sonra veya Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılıp karar vermek için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderildiği hallerde ıslahın yapılıp yapılama- yacağına ilişkin tartışmaların mevcut olmasıdır. Kanımızca yapılacak olan değişiklik ile mevcut tartışmalar giderilirken, başka tartışmaların yaşanılmasının önü açılacaktır. Bunun ise değişikliğin amacına aykırı- lık teşkil edeceği ve tarafların yeni sorunlarla uğraşmasına sebep ola- cağı düşüncesindeyiz. HMK m. 177/2’ nin; “Yargıtay tarafından bozulan veya bölge adliye mahkemesi tarafından kaldırılan hükme ilişkin olarak ilk derece mahkemesi- nin tahkikata ilişkin bir işlem yapması halinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak kamu düzenine ilişkin hususlar saklı kalmak kaydı ile usulü kazanılmış hak ıslah ile ortadan kaldırılamaz.” şeklinde değişti- rilmesi daha açık olacaktır. Bu sayede usulü kazanılmış hakkın kamu düzeni kapsamında sınırları çizilecek ve bu doğrultuda mahkemeler usulü kazanılmış hakka ilişkin değerlendirmesini sınırları belirli ola- rak yapacaktır. Aynı zamanda kanunlarda düzenlenmemiş ama sıklık- la başvurulan usulü kazanılmış hak müessesesi de usul kanunumuzda yer bulacaktır. bir kurum haline gelecektir ve ıslahın uygulama alanı daraltılacaktır. Islah hakkı- nın sınırlarının çizilebilmesi için ıslah hakkının kapsamının daraltılması yerinde bir uygulama olmayacaktır.