Türkiye Barolar Birliği Dergisi 138.Sayı

222 Fatura İçeriğinin Kabul Edilmiş Sayılması masına ilişkin karine bakımından da gerek doktrinde 67 gerekse Yargı- tay kararlarında 68 , ispat yükünün yer değiştiğine dair beyanlara rast- lamak mümkündür. Buna karşılık diğer görüşe göre ise, adi kanunî karine ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmaz. Taraflardan birisi karineye dayanır ve karine temelini ispatlarsa, karine sonucu ortaya çıkar. Karine temelinin asıl ispat faaliyeti çerçevesinde ispat edilmiş olmasından sonra, karşı taraf karine temelini teşkil eden koşul vakıanın gerçekleşmediğini ispatla yükümlüdür. 69 Karşı tarafın yerine getireceği aksini ispat faaliyeti, karine normunda düzenlenen hukukî sonucun engellenmesi maksadıyla bir asıl ispat faaliyetidir. 70 Dolayı- sıyla burada ispat yükü yer değiştirmemekte, karşı tarafın kendi lehi- ne ileri sürdüğü başka bir vakıa için bağımsız, yeni bir ispat yükü ora- ya çıkmaktadır. 71 Kanaatimizce bu görüşe üstünlük tanımak gerekir. İspat yükü iddia edilen vakıadan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir (HMK m. 190/1). Bu nedenle ispat yükünün yer değiştirmesi mümkün olmaz. Kanunî bir karineye dayanan taraf, karine temelini ispat ettik- ten sonra (faturaya itiraz edilmediğini), karine sonucu (fatura içeriği- nin kabul edilmiş sayılması) ortaya çıkar. Bu karinenin aksi ise, fatura muhatabı tarafından iddia ve ispat edilebilir. Fatura muhatabının bu faaliyeti bir asıl ispat faaliyetidir. Karşı tarafın aksini ispat faaliyeti sırasında hangi delillere daya- nabileceği belirlemesi yapılırken, itiraz edilmemiş faturanın, fatura muhatabı bakımından delil değerinin ne olduğu tespit edilmelidir. Ni- tekim bu konuda doktrinde bütünlük bulunmamaktadır. Bir görüşe göre, itiraz edilmemiş fatura, faturayı alan için senet mahiyetinde bir delil değildir. Bu düşünceye taraftar olan Domaniç, itiraz edilmemiş faturanın borç altına giren tarafların iradelerinden doğan yazılı bel- ge olmadığını, kaldı ki itiraz edilmeyen faturada, faturayı alan tarafın imzasının bulunmadığını belirtmektedir. Yine bu düşünceye taraftar nar Ayvaz, s. 382. 67 Ülgen/Helvacı/Kendigelen/Kaya/Nomer Ertan, s. 276; Arkan, s. 152; Özdamar, s. 221, 227; Ünal, Fatura, s. 171-172. 68 19. HD, 08.03.2002, E. 2001/6247, K. 2002/1560 (www.kazanci.com ); 23. HD, 25.11.2015, E. 2015/1354, K. 2015/7562 (www.lexpera.com ). 69 Guggenbühl, s. 74; Atalay, Pekcanıtez Usûl, s. 1661. 70 Guggenbühl, s. 143; Atalay, Pekcanıtez Usûl, s. 1661. 71 Umar/Yılmaz, s. 174-175; Umar, 189; Atalay, Pekcanıtez Usûl, s. 1663; Tanrıver, s. 784-785; Atalay, s. 50.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1