Türkiye Barolar Birliği Dergisi 138.Sayı

233 TBB Dergisi 2018 (138) Veysel Candan CANOĞLU Ana bir kavram olan disiplin hukuku, kendi içerisinde kamu ve özel disiplin hukuku ile bunların yanı sıra askeri disiplin hukuku ve memur disiplin hukuku gibi alt başlıklardan oluşmaktadır. 6 Kendine özgü yapı ve işleyişe sahip olması nedeniyle neredeyse her bir kısmi düzenin disiplin suç ve cezaları ile soruşturma usulü gibi konuları dü- zenleyen müstakil kanun veya yönetmelikler 7 bulunmaktadır. 8 Ayrıca bu nedenle henüz kodifiye edilmemiş bir alan olan 9 disiplin hukukun- rimliliğini de olumsuz yönde etkilemektedir. Bkz. Cem, s.823. Disiplin cezasının yanı sıra aşağılamak, baskı girişiminde bulunmak, gözdağı vermek ve mobbing uygulamak gibi eylemlerin yapılması, kurumda disiplini olumsuz etkilediği gibi hukuka da aykırıdır. Bkz. Ümit Güveyi, “Memur Disiplin Hukukunda Mobbing”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi , Y.2013, C.18, S.1-2, s.1474. Bunlara karşın, disiplin hukukunda kurallar ve yaptırımların yanı sıra onarıcı ve yapıcı faaliyetler de mevcuttur. Örneğin amirin astlarını anlamaya çalışması, motive etmesi, sorun- ları konusunda yardımcı olması ve yol göstermesi de disiplin hukukunun bir bö- lümünü oluşturmaktadır. Bkz. Ahmet Taşkın, “İş Hukuku Açısından İşletmelerde Disiplin Sistemi ve Uygulaması”, Sicil İş Hukuku Dergisi , Y.7, S.25, s.63. 6 Güveyi, s.1463-1464; Yılmaz Günal, “Disiplin Cezaları”, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Dergisi , C.13, S.2, s.191. 7 Hâkim ve savcılar için 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’na (HSKK) ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’na (HSK); Asker kişiler için, 6413 sayı- lı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’na; Memur kişiler için, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na; Avukatlar için, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’na; Hüküm- lüler için, 5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a bakılmalıdır. 8 Özellikle kamuya ait disiplin kurallarına ilişkin DMK gibi genel bir kanunun yanı sıra özel kanun ve ilgili örgütün çıkardığı yönetmelikler de bulunmaktadır. Ancak özel sektörde her bir işletmenin kendine özgü bir disiplin mevzuatı olmadığı gibi, bu ortamda büyük bir ihtiyaç olmasına rağmen kamudaki gibi bir genel disiplin mevzuatı da bulunmamaktadır. Bu sebeple İş Kanunu m.18/1’de disiplin cezasını gerektiren yasaklı eylemler “davranış” kelimesi ile belirtilmekte olup özellikle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshi konusunda büyük bir karışıklık bulunmaktadır. Bkz. Taşkın, Disiplin, s.62-64. Özel disiplin hukuku alanındaki bu eksiklik, ilgili alandaki örneğin iş yerlerindeki disiplinde olduğu gibi, iş hukukuna ait genel il- keler ile doldurulmaktadır. Bkz. Sarper Süzek, “İş Hukukunda Disiplin Cezaları”, Çalışma ve Toplum, Y.2011/1, S.28, s.10. 9 Her bir kurumun ayrı disiplin mevzuatı olduğu gibi, aynı kurum için farklı disip- lin mevzuatının varlığı da dağınıklığın ne derecede olduğunu göstermektedir. Bu noktada dağınıklığın giderilmesi için askeri disiplin hukukunda olduğu gibi 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu gibi temel kanunlar çıkarılabilme- lidir. Nitekim 211, 477 ve 1632 sayılı Kanunlar ’da yer alan disiplin işlemleri söz konusu kanunda tek çatı altında toplanmıştır. Bkz. Mehmet Alkan, “6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu’nun Esasları”, Türkiye Barolar Birliği Dergisi , Y.2015, S.117, s.169. Uygulamada yeknesaklığın ve ortak bir uygulamanın oluşturulması ama- cıyla, en azından ortak hükümler içeren bir kanunun yapılması faydalı olacaktır. Bkz. Taşkın, Disiplin, s.88. Buna karşın, her kurumun kendi disiplinini sağlaması amacıyla disiplin mevzuatının dağınık olması gerektiği; hatta kodifiye edilmiş bir disiplin hukukunun yarardan ziyade zararlı olacağı da ileri sürülmektedir. Bkz.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1