Türkiye Barolar Birliği Dergisi 138.Sayı

248 Disiplin Soruşturmasında Delil ve İspat lenmelidir. Doktrinde bu dinleme işlemlerinden ilkine salt bildiklerini anlattığından ifade, ikincisine ise olaya ilişkin yorum ve açıklamalarını da söyleyebildiği için savunma denilmektedir. 74 Bu nedenle soruştu- rulanın olaya dair ifadesi alınmış olsa bile, soruşturma belli bir boyu- ta eriştikten sonra soruşturulanın artık savunma niteliğindeki ifadesi de alınmalıdır. 75 Ancak belirtmek gerekir ki, doktrinde her ne kadar ilk ifade işleminde soruşturulanın salt bildiklerini anlatması gerektiği ileri sürülse de bununla yetinilmemelidir. Nitekim savunma hakkı so- ruşturmanın tamamı boyunca geçerli olduğundan, soruşturulan ifade alma sırasında ayrıca savunmasını yapabileceği gibi, susma hakkını kullanması durumunda ise olaya dair bildikleri hakkında konuşmama hakkına da sahiptir. İfade yazılı olarak soruşturmacıya sunulabileceği gibi, tutanağa geçirilmek üzere sözlü olarak da verilebilir. 76 Danıştay’ın da belirtti- ği üzere, 77 soruşturulana isnat edilen eylem ile haklarının bildirilme- si ve yasak usullerden kaçınılması gerekmektedir. Bu noktada CMK m.147’de yer alan hakların kıyasen uygulanması 78 ve m.148’de yazı- lı yasak sorgu usullerinden kaçınılması zorunludur. Bunun yanı sıra masumiyet karinesinin bir gereği olarak 79 soruşturulanın susma hakkı- nı kullanma, avukatın hukuki yardımından yararlanma, kendi dilinde ifade verme gibi hakları da mevcuttur. 80 Ayrıca soruşturulana yemin teklif edilmemeli, soruşturulan yeminsiz bir şekilde dinlenmelidir. Olayın aydınlatılması için soruşturmacı, soruşturulana soru so- rulabilir ise de yönlendirici sorular sormamalı, baskı yapmamalı ve 74 Sancakdar, s.265, 305. 75 Karahanoğulları, s.70. 76 Kaya, s.82. 77 Dş. 12.D. E:2012/6421, K:2016/324, KT:28.01.2016, www.kazanci.com.tr . 78 Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından çıkarılan Teftiş Kurulu Yönetme- liği m.39/1-f’de sadece disiplin cezasını gerektiren eylemler hariç, disiplin soruş- turmalarında hakların CMK’ya göre hatırlatılmasının gerektiği düzenlenmekte- dir. 79 Masumiyet karinesi her ne kadar daha çok ceza hukukuna hâkim bir ilke olsa da idari cezalar için de uygulanmalıdır. Bu kapsamda yargısal kesinleşme söz ko- nusu olmasa da, en azından kararın idari anlamda kesinleşmesine kadar kişinin masum sayılması gerekmektedir. Bkz. Ulusoy, s.106-107. 80 Avukatla temsil her ne kadar uygulamada yaygın olsa da, insan haklarına saygı temeline dayalı anlayış çerçevesinde disiplin soruşturmaları kapsamında avukat- la temsille ilişkin somut düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Bkz. Sancak- dar, s.309-310.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1