Türkiye Barolar Birliği Dergisi 138.Sayı

258 Disiplin Soruşturmasında Delil ve İspat Kural olarak bu iki süreç birbirinden bağımsız olduğundan, di- siplin soruşturmasının yapılıp sonlandırılması için ceza yargılaması- nın vereceği kararın beklenmesi zorunlu değildir. 134 Yine de doktrinde disiplin soruşturması devam ederken ceza mahkemesince yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması nedeniyle verilen beraat kararı (CMK m.223/2-b) ile yüklenen suçun sanık tarafından iş- lendiğinin sabit olması (CMK m.223/5) nedeniyle verilen mahkûmiyet kararının, disiplin organlarını içeriği ve niteliği bakımından bağladığı ileri sürülmektedir. 135 Ancak DMK m.131/2 ve YKÖDY m.17 gibi bazı için bkz. Oğuz Sancakdar/Eser Us/Turhan Mine Kasapoğlu /Lale Burcu Önüt, İdare Hukuku Teorik Çalışma Kitabı, Seçkin Yayıncılık, Genişletilmiş ve Güncel- lenmiş 5. Baskı, Ankara 2015, s.734. Esasen ceza hukuku kaynaklı olmasına rağ- men non bis in idem ilkesinin günümüzde neredeyse bütün hukuk düzeninde hâkim bir ilke olduğu belirtilmektedir. Ancak yine de Yazara göre bu ilke, ceza mahkemesi ve disiplin soruşturmasında verilen cezalar bakımından uygulama alanına sahip değildir. Bkz. Oğurlu, s.104. 134 Gözler, s.663; Kaya, s.78; Karahanoğulları, s.76; Bunların yanı sıra ceza davasın- daki zamanaşımı gibi durumlarda ceza vermek mümkün olmasa bile, hatta genel af ile eylem artık suç olarak nitelendirilmese dahi aynı eylemden dolayı disiplin soruşturması yapılabilecektir. Bkz. Oğurlu, s.113, 119. Zorunlu olmamakla birlikte bazı durumlarda disiplin soruşturması için ceza yargılamasının bitmesini bekle- mek faydalı olabilmektedir. Bkz. Pınar, s.311. Ancak ceza yargılamasının kıyasen daha uzun sürmesi disiplin soruşturmasının da geç sonuçlanmasına neden olabi- leceğinden, olumsuz sonuçların engellenmesi için bekleme konusunda makul bir karar alınmalıdır. Bkz. Günal, s.209. Disiplin hukukunda kısmi düzeni bozan fiilin en kısa zamanda cezalandırılarak, bozulan düzenin yine bu sürede yeniden tesis edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle ceza mahkemesinin vereceği karar beklen- memelidir. Örneğin bir üniversite öğrencisi hakkında açılan disiplin soruşturma- sında ceza yargılamasının beklenmesi halinde, duruma göre 2-3 yıl ve hatta daha uzun bir süre beklenmesi gerekebilmektedir. Bu sürenin oldukça uzun olması ve hatta bu süre zarfında öğrenci belki mezun dahi olabileceğinden, artık bu süre- nin sonunda verilen disiplin cezası hiçbir anlam ifade etmeyecektir. Bkz. Ulusoy, s.130-131. 135 Çetin Arslan, “Ceza Muhakemesinde İletişimin Denetlenmesi Yoluyla Elde Edilen Delillerin Disiplin Hukukundaki Durumu Üzerine Bir Değerlendirme”, Fasikül Hukuk Dergisi Y.2010, C.2, S.3, s.37; İpek, s.240; Bu durumda disiplin soruşturma- sında söz konusu mahkûmiyet kararına rağmen ceza verilmesine yer olmadığı; beraat kararına rağmen ceza verilemez. Bkz. Sezer/İpek, s.68; Ceza mahkemesin- ce verilen mahkûmiyet hükmünün ertelenmesi bir önem arz etmediğinden disip- lin mercileri bu karar ile bağlıdır. Bkz. Oğurlu, s.117. Diğer yandan AK m.140’ta buna ilişkin özel bir düzenleme getirilmiştir. Buna göre “eylemin işlenmemiş veya sanığı tarafından yapılmamış olması sebebiyle beraat hali” durumu dışında beraat kararı verilse bile, söz konusu eylem disiplin kurallarına aykırılık taşıyorsa disip- lin soruşturması yapılarak duruma göre disiplin cezası verilebilecektir. Ancak bu iki halin varlığı durumunda disiplin cezası verilemeyeceğinden soruşturmaya son verilmelidir. Bkz. Mısır, s.62. Ulusoy ise ceza mahkemesi tarafından o fiilin işlen- mediği yönünden verilen beraat kararı istisna olmak üzere, ceza mahkemesince

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1