Türkiye Barolar Birliği Dergisi 138.Sayı

265 TBB Dergisi 2018 (138) Veysel Candan CANOĞLU dayanılarak karar verilmemesine ilişkin görüşe katılmamaktayız. Ni- tekim yukarıda açıkladığımız üzere, her bir delilin ispat gücü farklı olduğundan bazen dosyadaki tek delil disiplin cezası için yeterli ola- bileceği gibi, bazen de dosyadaki birden çok delil disiplin cezası için yeterli olmamaktadır. Diğer yandan, deliller konusundaki serbestlik, disiplin amirinin keyfi bir şekilde hareket edebileceği anlamına gelmemektedir. 166 Bu kapsamda bazı kıstaslara uyarlığın gözetilmesi gerekmektedir. Yazılı- lık esasına göre, disiplin amiri kararını dosya üzerinden vermeli 167 ve kararını ancak dosyada bulunan delillere dayandırmalıdır. Dosyada yer almayan ve soruşturulana gösterilmeyen bir delile dayanılarak ka- rar verilemez. Verilen karar ise mutlaka gerekçeli olmalıdır. 168 Disiplin amiri, kararı hangi delile dayandırdığını, hangi delillerin hangi eylem- ler ile ilişkisi olduğunu, hangi delillerin lehe yahut aleyhe olduğunu, çelişme halinde hangi delile neden üstünlük tanıdığını açık, net ve gerekçeli bir şekilde yazmalıdır. Nitekim gerekçe tarafsız, üçüncü bir kişi tarafından makul ölçülere göre yapılacak bir inceleme sonucu, ka- rarın neden verildiğinin anlaşılmasını sağlayacak standartta olmalıdır. Danıştay’ın birçok kararında da belirtiği üzere, eylemin deliller ile iliş- kilendirilmesinin yanı sıra eylemin işlenmesindeki manevi unsurun da ortaya konulması gerekmektedir. 169 Yani kısaca, bir yargılamada verilen hükümde olması gerektiği gibi, delillerin sadece kararda gös- terilmesi ile yetinilmemeli, detaylı bir açıklama yoluna gidilmelidir. 170 Disiplin amiri, deliller aracılığıyla geçmişte yaşanılan olayı kavra- yıp karar vermektedir. Bu noktada disiplin amiri de delilin güvenilir- 166 Yenisey/Nuhoğlu, s.499. 167 Baş, s.298. 168 Gerekçelerin tek tek yazılması ve ilişkilendirilmesi konusunda bkz. Dş. 12.D. E:2011/2498, K:2015/6238, KT:26.11.2015, www.sinerjimevzuatcom.tr. 169 “…bu kapsamda anılan İdari Soruşturma Raporları’nda gerçekleştirildiği iddia olunan hayali ihracat olayına davacının kasıtlı olarak iştirak ettiğine ilişkin hu- kuken geçerli, kesin ve somut bir delile rastlanamadığı kanaatine varıldığından davacıya verilen disiplin cezasının iptali isteminin reddine yönelik mahkeme kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.” Bkz. Dş. 15.D. E:2016/1062, K:2017/4232, KT:22.06.2017. www.sinerjimevzuatcom.tr. 170 Yazara göre incelemeye konu olan bir karar için sine qua non (olmazsa olmaz) niteliğine haiz olan gerekçe, kararın kalbini oluşturan ve ona güç veren bir ruh gibidir. Anayasa, uluslararası sözleşme ve kanun gibi mevzuat ile genel hukuk kurallarının yanı sıra gerekçe, kamu vicdanini tatmin eden bir niteliği de sahiptir. Bkz. Öztekin, s.815.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1