Türkiye Barolar Birliği Dergisi 138.Sayı

266 Disiplin Soruşturmasında Delil ve İspat liğini kendisi takdir etmelidir. Örneğin bir tanık ifadesindeki sadece olayı görenlerin bilebileceği orijinal noktalar ile ayrıntılar, ifadenin düzenli ve mantıksal yapıya uygun olması ve olay kapsamında iç içe geçmiş veya karşılıklı etkileşimli anlatım tarzı gibi etkenler ifadenin inandırıcılığını artırmaktadır. 171 Disiplin amiri kendi incelemesi ile ka- naate ulaşamıyorsa, örneğin dijital delilde olduğu gibi bilirkişinin yar- dımından yararlanmalıdır. 172 Delillerin değerlendirilmesi sonucu, eylemin soruşturulan tarafın- dan işlendiği konusunda net bir sonuca varılması halinde disiplin ce- zası verilmelidir. Diğer yandan, bütün soruşturma işlemlerine rağmen deliller eylemin soruşturulan tarafından işlendiğinin ispatı için yeter- siz ise, bu durumda disiplin cezası verilemez. Yani disiplin soruştur- malarında yaklaşık ispat yerine tam ispat ölçütü geçerlidir. İspat için gereken ölçü şüphenin tamamen yenilmesidir. Diğer bir deyişle eyle- min soruşturulan tarafından işlendiğinin %100 oranında belirli olma- sıdır. 173 Bu durum, şüpheden sanık yararlanır ilkesinin doğal bir sonu- cudur. 174 Aksi takdirde, Danıştay’ın da belirttiği üzere verilen kararlar hukuka aykırıdır. 175 Gerçekten de deliller ile disiplin amiri bugünden dünü öğrenmeli, kararını verirken şüphe yenilerek yerini belirliliğe bırakmalıdır. 176 Yapılan bu işlemler neticesinde şüphe tamamen yenil- mediği durumlarda disiplin cezası verilmemelidir. 171 Kızıl, s.399-401. 172 Bulur, s.101. 173 Öztekin, s.818. 174 “Ayrıca evrensel ceza hukuku ile Türk Ceza Kanunu’nda yer alan “şüpheden sa- nık yararlanır” ilkesi disiplin hukukunda da uygulama alanı bulmaktadır. Buna göre; disiplin yaptırımı uygulanacak kişi tarafından ikrar edilmeyen ve eldeki mevcut deliller ile disiplin normuna aykırı fiilin ispatı mümkün olmayan hallerde “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereğince ilgiliye disiplin cezası verilemeyece- ğinin kabulü gerekmektedir.” Karar için bkz. Dş. 12.D, E:2016/7260, K:2017/2823, KT:30.05.2017, www.kazanci.com.tr . 175 “Bu durumda, dava konusu disiplin cezasına dayanak gösterilen eylemlere iliş- kin isnatların soyut olduğu, dolayısıyla isnat edilen eylem belirli bir olaya ilişkin olmadığı gibi, kimin hangi eylemlerden, ne ölçüde sorumlu olduğu, açıkça, her türlü şüpheden uzak, somut, kesin, yeterli ve inandırıcı delillerle tam bir vicda- ni kanaat oluşturacak şekilde ortaya konulmadığından,”Dş. 12.D. E:2012/9082, K:2016/408, KT:02.02.2016, www.sinerjimevzuatcom.tr. 176 Eskiden şüphenin belirli bir boyutu aşması halinde deli yetersizliğinden dolayı beraat kararı verilmesi yerine cezada indirime gidilirken, tam inanışa bağlı olan çağdaş hukuk sistemimizde ceza verilebilmesi için şüphenin tamamen yenilmesi zorunludur. Bkz. Yenisey/Nuhoğlu, s.499, 501.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1