Türkiye Barolar Birliği Dergisi 138.Sayı

309 TBB Dergisi 2018 (138) Özlem ÖZEKES Tüm bu tartışmalar göstermektedir ki, Kanun’a “…dava açılamaz” şeklinde hüküm koymak sorunu çözmemektedir ve böyle bir hüküm her zaman uygulanamamaktadır. Çünkü bu konunun icra boyutun- daki tartışmalar sebebiyle, yeni davaların açılması söz konusu olduğu gibi, konunun maddî hukuk yönü bakımından da içeriğinin denetlen- mesi gerekebilecektir. Bu sebeple şartları oluştuğunda, dava açılması mümkündür. Kaldı ki, dava açılamaz şeklindeki hükmün ortaya çıkar- dığı bu sorunlar yanında, baştan dava yolunun kapatılması hak arama özgürlüğü yönünden de sorunludur. 3. Arabuluculuk Faaliyetinin Anlaşma İle Sona Ermemesi ve Sonuçları Taraflar arabuluculuk faaliyeti sonunda bir anlaşmaya da vara- mayabilirler. Bu, tarafların (özellikle işveren tarafın) arabuluculuk faaliyetine katılmamasından kaynaklanabileceği gibi, yürütülen ara- buluculuk müzakerelerinin başarısızlıkla sonuçlanmasından da kay- naklanabilir. İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3. maddesinin 11. fıkra- sında, arabulucunun, taraflara ulaşamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması yahut yapılan görüşmeler sonucu anlaşmaya varılmaması veya varılamaması hallerinde arabuluculuk faaliyetini sonlandıracağı ve son tutanağı düzenleyerek arabuluculuk bürosuna bildireceği belirtilmiştir. İşçi, arabuluculuk sürecini işletmeden, doğrudan işe iade davası açarsa, mahkeme, işçiye arabuluculuk faaliyetine başvurulduğu ve başarısızlıkla sonuçlandığına ilişkin son tutanağın ibrazı için bir haf- talık süre verecek; bu kesin süre içinde son tutanak mahkemeye sunul- mazsa, dava, dava şartı yokluğundan usûlden reddedecektir (İşMK m. 3/1, 2). Bu durumda ret kararı mahkemece taraflara kendiliğinden teb- liğ edilir. Kesinleşen ret kararının tebliğinden itibaren iki hafta içinde arabulucuya başvurulabilir (İşK m. 20/1, c. 4, 5). Dikkat edilirse bu du- rumda arabulucuya başvuru süresi bir ay değil; artık iki hafta olacak- tır. Bu hüküm diğer iş uyuşmazlıklarından da farklılık göstermektedir. Çünkü diğer durumlarda tekrar arabulucuya başvuru için süre öngö- rülmemişken, işe iade davasının niteliğinden dolayı burada red kararı- nın kendiliğinden tebliğe çıkartılacağı ve kesinleşen karardan sonra da arabulucuya başvuru için kesin bir süre verileceği öngörülmüştür. Bu, diğer iş uyuşmazlıklarından farklı olarak işe iade davalarına özgüdür. Nitekim bu durum maddenin gerekçesinde de açıkça belirtilmiştir. 51 51 Narmanlıoğlu, Feshin Geçersizliği, s. 16-17; Astarlı, İş Güvencesi, s. 41; Tulukçu, s.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1