Türkiye Barolar Birliği Dergisi 138.Sayı

310 İşe İade Taleplerinde Dava Şartı Olan (Zorunlu) Arabuluculuk İşçi, arabuluculuk sürecini başlatmasına rağmen, arabulucu, işve- rene ulaşamaz, işveren veya daha sonra farklı sebeplerle işçi görüşme- lere katılmazsa, arabulucunun, faaliyeti sonlandırarak, son tutanağı düzenleyip arabuluculuk bürosuna bildirmesi gerekir (İşMK m. 3/11). İşveren bu sürece herhangi bir mazereti olmaksızın katılmazsa, o za- man arabulucu bunu da tutanakta belirtir ve işveren daha önce yu- karıda belirtilen şekilde, ileride dava açıldığında, yargılama giderleri ile ilgili yaptırıma mahkûm edilir. Şayet işçi de, daha sonra mazeret- siz görüşmelere katılmazsa aynı yaptırımla işçi de muhatap olacaktır (İşMK m. 3/12). Arabuluculuk bürosuna başvurarak arabuluculuk sü- recini başlatan işçi, daha sonra ilk toplantıya katılmayabilir veya ilk toplantıya katılarak diğer toplantılara katılmayabilir. Hangi durumda olursa olsun arabuluculuk süre işletilmiş; ancak başarısızlıkla sonuç- lanmış kabul edilmeli ve sonuçlar ona göre gerçekleşmelidir. 52 Taraflar arabuluculuk sürecini işletmelerine rağmen görüşmeler anlaşmayla sonuçlanmayabilir. Bu durumda da arabulucu arabulucu- luk faaliyetini sonlandırarak son tutanağı düzenleyecektir. Arabulucu- luk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, işçi, son tuta- nağın düzenlendiği tarihten itibaren iki hafta içinde iş mahkemesinde işe iade davası açabilir. 53 Taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede iş mahkemesi yerine özel hakeme de götürülebilir (İşK m. 20/1, c. 2, 3). 54 İşe iade davası açılması durumunda, mahkeme karar verdiğinde, daha önce tarafların arabuluculuk görüşmelerine katılıp katılmama- 287. 52 Narmanlıoğlu, Feshin Geçersizliği, s. 15. 53 Erdoğan/Erzurumlu, İş Mahkemeleri Kanunu Tasarı Taslağı halindeyken yayın- ladıkları çalışmada, işe iade taleplerinde anlaşma metninde işe iadenin, işe iade edilmeme halinde tazminat, ücret ve diğer hakların birlikte yer almasının doğru ve aslında pratik olmadığını; bunun yerine zorunlu arabuluculuk kapsamında tarafların işe iade konusunda anlaşır ve bunu yerine getirirlerse sorun çıkmaya- cağını, şayet işe iade konusunda anlaşamazlarsa, mahkemede açılacak davada yeniden işe iade talep etmek yerine, davanın konusunun parasal haklarla ilgili olmasının daha doğru olacağını savunmaktadırlar. Yazarlar, böylece işe iadede anlaşamayan taraflar, bu konuda iradelerini belli ettiklerinden, dava açılıp işe iade kararı verilse de zaten uygulanmayacak bir kararı vermek yerine, uygulana- bilecek nitelikte parasal haklarla ilgili karar vermenin hem daha pratik hem daha az sorun doğuran bir çözüm olacağını açıklamaktadırlar (Erdoğan/Erzurumlu, s. 1894 vd.). 54 Bu konuda bkz. Narmanlıoğlu, Feshin Geçersizliği, s. 16 vd.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1