Türkiye Barolar Birliği Dergisi 138.Sayı

51 TBB Dergisi 2018 (138) Fahrettin KIDIL Cezalandırmanın amacını özel ve genel önleme şeklinde açıklama- ya çalışan nispi teoriler de çeşitli yönlerden eleştirilmiştir. Buna göre; mutlak teoride olduğu gibi özel önlemenin de devletin cezalandırma yetkisinin sınırını belirlemede yetersiz kaldığı, yine özel önlemeye göre; ıslahına gerek olmayan suçlulara ceza verilmemesi gerektiği şek- linde bir sonucun ortaya çıktığı, ayrıca yapılan araştırmalarda; genel önlemenin etkilerinin, ortaya konulamadığı ifade edilmektedir. 27 Mutlak ve nispi ceza teorilerine yöneltilen eleştiriler, bunların tek başlarına cezanın fonksiyonu ve uygulanış nedenini ortaya koyama- dığını göstermiştir. 28 Dolayısıyla tek başlarına değerlendirildiklerinde tatmin edici sonuçlar elde edilemediğinden, bu iki teorinin birleştiril- mesine ilişkin görüşler ileri sürülmüş ve bu çerçevede uzlaştırıcı (kar- ma) teori ortaya çıkmıştır. 29 Uzlaştırıcı teoride egemen olan esasa göre; yukarıda bahsedilen amaçların sadece bir tanesi değil hepsi, cezalandırmanın amacı olarak görülmekte; ceza, kefaret teşkil eden özelliğini sürdürmekle beraber; özel ve genel önlemeyi de gerçekleştirmektedir. 30 Mutlak ve nispi ceza teorilerini ölçülü bir biçimde bağdaştırmaya çalışan karma teoride; ceza hem geçmişe hem de geleceğe yönelik olma niteliğini taşımak- tadır. 31 Buna göre; cezanın hem adaleti yerine getirme hem de önleme fonksiyonu ile toplumu koruma amacı bulunduğundan, adil ve fay- dalı olduğu sürece cezaya başvurulmalıdır. Bu ikisi arasındaki denge bozulduğunda ise; toplumun cezalandırma yetkisinin durduğu kabul edilmelidir. 32 Ancak uzlaştırıcı teoride dikkat edilmesi gereken nok- ta kefaretin, sadece mahkûmu küçültmek amacıyla kullanılan bir araç olarak değil; kişiyi gerçekten kusuru ile orantılı bir şekilde cezalandı- rarak onun toplumla yeniden uzlaşmasını sağlayan bir müdahale ola- rak görülmesidir. 33 yönelik itimat ve güvenin korunması ve güçlendirilmesi sağlanır ve bu şekilde diğer fertlerin hukukun ihlaline yönelik davranışlarına engel olunur. Bkz. Frase, s. 70-71; Özbek, s. 83; Özbek/Kanbur/Doğan/Bacaksız/Tepe, s. 621-622; Artuk/ Gökçen/Yenidünya, s. 735-736; Demirbaş, s. 560. 27 Demirbaş, s. 560; Artuk/Gökçen/Yenidünya, s. 738. 28 Demirbaş, s. 560. 29 Üzülmez, s. 269. 30 Yenidünya, s. 89; Özbek, s. 84. 31 Yenidünya, s. 89; Koca/Üzülmez, s. 542. 32 Koca/Üzülmez, s. 542. 33 Kayıhan İçel/Süheyl Donay, Karşılaştırmalı ve Uygulamalı Ceza Hukuku, 1. Ki-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1