Türkiye Barolar Birliği Dergisi 138.Sayı

70 Cezalandırmanın Amacı ve “Umut Hakkı” Bağlamında Koşullu Salıverilme Yasakları m.3’ten doğan bu yükümlülük; sadece taraf devletlerin iç hukukunu “ umut hakkı ”na imkân veren bir şekilde tanzim etmeleriyle yerine ge- tirilmiş olur mu? Yani, iç hukukunu m.3’e uygun biçimde düzenleyen bir sözleşmeci devlet, AİHM’e konu olan bir uyuşmazlıkta; bir başka devletin “ indirilemez” nitelikte ömür boyu hapis cezası uygulamala- rından sorumlu olmadığını ileri sürebilir mi? Bu soruların cevabından önce AİHM’in yer ve konu bakımından yetkisini izah etmek gerekir. AİHS m.1 gereği aslında sözleşmeci devletlerin sorumluluğu; ken- di yetki alanları içinde herkesin, sözleşmede belirtilen hak ve özgür- lüklerden yararlanmasını sağlamaktır. AİHM ise; taraf devletlerin bu yükümlülüğü yerine getirip getirmediğini denetlemek amacıyla ku- rulmuş bir mahkemedir. (AİHS m.19) Yani mahkemenin konu itibariy- le yetkisi sözleşme ve ek protokollerle düzenlenen hakların korunması iken; yer bakımından yetkisi ise taraf devletlerin egemenlik alanı ile sınırlandırılmıştır. Buna göre; sözgelimi taraf devletlerden birinin söz- leşme ve ek protokollerde yer almayan bir hakkı ihlal ettiğine ilişkin başvuruyu mahkeme inceleyemeyeceği gibi, sözleşmeye taraf olma- yan bir devletin sözleşmedeki haklardan birini ihlal ettiği gerekçesiyle de mahkemeye başvurulamayacaktır. 86 Nitekim bireysel başvurulara ilişkin 34. maddede; bu Sözleşme veya protokollerinde tanınan hakla- rın sözleşmeci devletler tarafından ihlal edilmesinden dolayı mağdur olduğunu öne süren her gerçek kişinin mahkemeye başvurabileceği belirtilerek, aslında mahkemenin konu ve yer bakımından yetkisi de ifade edilmiş olmaktadır. (AİHS m.34) Bununla birlikte AİHM tarafından benimsenen dinamik yorum ilke- si 87 ile sözleşme yaşayan bir belgeye dönüşmekte, değişen toplumsal 86 Mahkemenin konu ve yer bakımından yetkisine ilişkin ayrıntılı bilgi ve bu yönler- den yetkisiz olduğuna ilişkin verdiği örnek kararlar için bkz. Şeref Gözübüyük/ Feyyaz Gölcüklü, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Uygulaması, 9. Baskı, An- kara 2011, s. 49-54. 87 Dinamik yorum, AİHM’in sözleşmede tanınan hak ve özgürlüklerin içeriği- ni tespit ederken başvurduğu, sözleşmeye özgü yorum yöntemlerinden biridir. Buna göre sözleşmeyi anlamak için, sözleşmenin sürekli geliştiği ve dinamik bir biçimde ele alınması gerektiğinin kabulü gerekir. Bu yorum yöntemiyle AİHM, sözleşmede yer almayan yeni haklar ihdas etmemekte ancak sözleşmede tanınan hakların korunmasını da bu içtihatlarla sürekli olarak genişletmek suretiyle, söz- leşme hükümlerinin, hangi şartlarda, sözleşmeyi hazırlayanların öngörmediği alanlarda da uygulanabileceği belirlenmektedir. Gelişmeci yorum metodu olarak da adlandırılan bu yöntem ile AİHM, sözleşmede yer alan hak ve özgürlükleri,

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1