Türkiye Barolar Birliği Dergisi 138.Sayı

82 Gönüllü Vazgeçme ışığında denilebilir ki gönüllü vazgeçme, teşebbüsten dolayı cezalan- dırılmanın bir istisnasını teşkil etmektedir. II. 765 sayılı Eski Ceza Kanunu Döneminde Gönüllü Vazgeçme Kurumu Gönüllü vazgeçmenin temelini ortaya koyabilmek için öncelikle mezkûr kurumun Türk Hukukunda atladığı basamaklara bakmak ge- rekir. 765 sayılı eski Ceza Kanunu’nda teşebbüs kurumu, eksik teşeb- büs ve tam teşebbüs olarak ikiye ayrılıyordu. Bahsi geçen eski kanuna göre, suç yolunda ilerleyen failin icra hareketlerini tamamlayamaması eksik teşebbüs, icra hareketlerini bitirip neticeyi gerçekleştirememe- si durumu ise tam teşebbüs olarak adlandırılmıştı. 11 Hiç şüphesiz ki burada aslolan gerek icra hareketlerinin tamamlanamaması, gerekse neticenin gerçekleştirilememesi açısından failin elinde olmayan se- beplerin devrede olmasıdır. 12 765 sayılı eski Ceza Kanunu’nda eksik teşebbüsün düzenlendiği 61. maddede gönüllü vazgeçme de düzen- lenmiştir. Mezkûr hükme göre “Müteşebbis, cürmün ef ali icrayesin- den ihtiyariyle vazgeçtiği, fakat tamam olan kısım esasen bir suç teşkil ettiği halde ancak o kısma mahsus ceza ile cezalandırılır.” 13 Tanımdan da anlaşıldığı gibi, eski ceza kanunu döneminde gönüllü vazgeçme, suç yalnızca eksik teşebbüs aşamasında kalmış ise söz konusu olabil- mekteydi. Bu düzenlemeye göre fail icra hareketlerini bitirmeden önce ihtiyarıyla (gönüllü) vazgeçerse ceza almıyordu. 14 Ve fakat bu durum- da dahi icra hareketlerinden vazgeçmenin gönüllü vazgeçme sayılabil- mesi için failin, o zamana kadar yaptığı tüm hareketleri ve neticelerini ğı zararın giderilmesi, eski hale getirilmesi ya da malın iadesini kapsamaktadır…” ( Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 2014/1907, 2016/925, 10.2.2016, www.kazanci.com ) 11 Veli Özer Özbek/Nihat Kambur/Pınar Bacaksız/Koray Doğan/ İlker Tepe, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Seçkin Yayınevi, Ankara 2015, s.450. 12 “…Eylemin yarıda kalması veya sonucun alınmaması harici engel nedeniyle ol- mayıp, failin iradesine bağlı ise ihtiyariyle vazgeçme veya faal nedamet söz konu- sudur. Faile teşebbüsten dolayı ceza verilemez…” (Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 1991/5-334, 1991/358, 16.12.1991, www.kazanci.com ) 13 “… Öte yandan, aynı yasanın 61. maddesinin son fıkrasında, isteği ile icra hare- ketlerinden vazgeçen faile kalkıştığı suçtan ceza verilemeyeceği, ancak vazgeçme anına kadar yaptığı icra hareketlerinin başlı başına bir suç teşkil etmesi halinde, bu suçun cezasının verilmesi ile yetinileceği belirtilmektedir…” (Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2005/5-34, 2005/54, 24.5.2005, www.kazanci.com ) 14 Önder Tozman, Suça Teşebbüs, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora Tezi, 2008, s. 109.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1