Türkiye Barolar Birliği Dergisi 138.Sayı

88 Gönüllü Vazgeçme ettiği teoride budur. Nitekim gönüllü vazgeçmenin düzenlendiği 36. maddenin gerekçesinde bu durum ”gerek icra hareketleri aşamasında gerekse icra hareketlerinin bitmesinden sonra, failin suçu tamamla- maktan gönüllü olarak vazgeçmesini teşvik etmek modern suç politi- kasının temel araçlarından biridir” şeklinde ifade edilmiştir. B. Baskın Görüş Suç politikası teorilerine üstünlük veren Türk Ceza Hukuku’na göre gönüllü vazgeçme, suçun unsurlarında bir etki yaratmamakta ve cezayı kaldıran şahsi bir sebep olarak kabul edilmektedir. 39 Zira bu sonuca, iştirak halinde işlenen suçlarda sadece gönüllü vazgeçen suç ortağının gönüllü vazgeçme hükümlerinden yararlandırılmasın- dan ve mezkûr maddenin gerekçesinden ulaşmak mümkündür. Zira 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 36. maddesinin gerekçesinde bu husus “Gönüllü vazgeçme hâlinde kişiye ceza verilmemekte, ancak o ana kadar yapılan hareketler ayrıca bir suç oluşturuyorsa sadece o suç- tan sorumlu tutulmaktadır.” şeklinde ifade edilmiştir. Kanaatimizce, gönüllü vazgeçmenin suçun unsurlarından birini ortadan kaldırdığı görüşünü savunmak ve bu bağlamda gönüllü vazgeçme halinde sanık hakkında beraat hükmü tesis etmek, adalet duygusunu zedeleyecek mahiyette bir yaklaşım olacaktır. Dolayısıyla Türk Hukukunda gönül- lü vazgeçmenin hukuki niteliğini cezayı ortadan kaldıran şahsi sebep olarak kabul etmek oldukça yerinde bir yaklaşımdır. Bu minvalde sa- nık hakkında gönüllü vazgeçme hükümlerinin uygulandığı durum- larda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesinin 4. fıkrasının b bendi uyarınca şahsi cezasızlık sebebinin varlığı sebebiyle ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmelidir. Fakat Yargıtay aşa- düzenlemesi ile failin suç yolundan dönerek, suçun tamamlanmasını veyahut da neticenin gerçekleşmesini önlemesi; etkin pişmanlığa dair düzenlemeler ile de, suç tamamlandıktan sonra hatasının farkına vararak nedamet duyup neden oldu- ğu haksızlığın neticelerini gidermesi için teşvikte bulunulması amaçlanmıştır…” (Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2015/2-832, 2016/102, 1.3.2016, www.kazanci.com) 39 “… Aynı Kanun’un “Gönüllü Vazgeçme” başlıklı 36. maddesinde; “Fail, suçun icra hareketlerinden gönüllü vazgeçer veya kendi çabalarıyla suçun tamamlan- masını veya neticenin gerçekleşmesini önlerse, teşebbüsten dolayı cezalandırıl- maz; fakat tamam olan kısım esasen bir suç oluşturduğu takdirde, sadece o suça ait ceza ile cezalandırılır” şeklinde teşebbüsten kaynaklanan ceza sorumluluğunu kaldıran şahsi bir sebep olan gönüllü vazgeçme hüküm altına alınmış…” (Yargı- tay Ceza Genel Kurulu, 2014/10-183, 2015/62, 24.3.2015, www.kazanci.com)

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1