Türkiye Barolar Birliği Dergisi 138.Sayı

92 Gönüllü Vazgeçme itiraz oybirliği ile reddedilmiş ise de, Anayasa Mahkemesi’nin gönüllü vazgeçme müessesiyle ilgili yapmış olduğu değerlendirmeler olduk- ça mühimdir. Kanaatimizce, kanun koyucu gönüllü vazgeçmeye iliş- kin yukarıda atıf yaptığımız eleştiriler ve kurumun amacını gözeterek hakkaniyete uygun bir düzenleme yapmalıdır. VI. Gönüllü Vazgeçmenin Koşulları Gönüllü vazgeçmenin mevcudiyetinden bahsedebilmek için bazı şartlardan söz etmek gerekir. Gerek doktrin gerekse kemikleşmiş Yar- gıtay kararlarında 43 yer alan bu şartları şöyle sıralamak mümkündür. Öncelikle kasıtlı bir suçun işlenmesine yönelik icra hareketlerine baş- lanmış olmalıdır. Esasında burada ifade edilmek istenen hiç şüphesiz ki suçun teşebbüs aşamasında kalmış olmasıdır. İkinci olarak icra ha- reketlerinden, icra hareketleri tamamlanmışsa suç tamamlanmadan suçu tamamlamaktan vazgeçmeye özendirecek kurallara yer verildiği görülmek- tedir. İtiraz konusu kuralın, izlenen suç politikası uyarınca gerek icra hareketleri aşamasında gerekse icra hareketlerinin bitmesinden sonra, faillerin suçu tamam- lamaktan gönüllü olarak vazgeçmelerini teşvik etmek amacıyla getirildiği anlaşıl- maktadır. Türk Ceza Kanunu’nda ve ceza hükmü içeren diğer kanunlarda yer alan tüm suç- larda uygulanacak genel hüküm niteliğindeki itiraz konusu kural, suçu işlemek- ten gönüllü vazgeçen faillerin yaşadıkları yerin az ya da çok gelişmişliğini dikkate alarak farklı hükümler öngörmemekte; aksine suçu işlemekten gönüllü vazgeçen tüm faillerin aynı hükümden yararlanmalarını sağlamaktadır. Esasen Türk Ceza Kanunu’nun benimsediği “mülkilik ilkesi” uyarınca, Türk Ceza Kanunu ülkenin tümünde ve suç işleyen kişilere her hangi bir ayırım yapmadan uygulanmak du- rumundadır. Bu nedenle, itiraz konusu kuralın eşitlik ilkesine aykırı bir yönü bu- lunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural, Anayasa’nın 2. ve 10. maddelerine ay- kırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir. 43 “…Gönüllü vazgeçmenin varlığı için aranan şartlar şu şekilde sıralanabilir: 1-) Öncelikle kasıtlı bir suçun işlenmesine yönelik olarak icra hareketlerine başlan- malı, 2-) Suç tamamlanmadan önce vazgeçme gerçekleşmeli, 3-)Vazgeçmenin konusu’ icra hareketinin devamına, suçun tamamlanmasına ya da sonucun gerçekleşmesine yönelik bulunmalı yani sanık ya suçun icra hareket- lerinden vazgeçmeli ya da kendi çabalarıyla suçun tamamlanmasını veya sonu- cun gerçekleşmesini önlemeli, 4-)Vazgeçme gönüllü olmalı yani fail suçun icra hareketlerini isteyerek terk etmeli ya da suçun tamamlanmasını veya sonucun gerçekleşmesini isteyerek önlemeli, 5-)Suçun tamamlanmasının önlenmesi veya sonucun gerçekleşmesinin engellen- mesi, failin çabalarıyla meydana gelmelidir. Sonuç başka bir sebeple önlenmiş ise kural olarak gönüllü vazgeçme oluşmayacak ve fail 5237 sayılı TCK’nın 36. mad- desinden yararlanamayacaktır…” (Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2014/14-600, 2015/194, 9.6.2015, www.kazanci.com )

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1