Türkiye Barolar Birliği Dergisi 138.Sayı

95 TBB Dergisi 2018 (138) Rezan EPÖZDEMİR sına gerek olmayıp sadece devam ettiği suça ilişkin hareketten vazgeç- mesi yeterlidir. 51 Fakat ihmali suçlarda icra hareketinden vazgeçmek için pozitif bir fiilin varlığı gerekir, esasında burada ancak yapılmayan hareketin yapılması ile birlikte gönüllü vazgeçme hükümleri günde- me gelebilecektir. Diğer taraftan vazgeçmenin gönüllü olup olmadığı, başka bir ifadeyle vazgeçmenin ne zaman ihtiyari ne zaman harici se- beplerle olduğu kesin olarak belirlenmelidir. Fail hakkında özgür ira- desiyle vazgeçmediği veya elinde olmayan sebeplerle bu şekilde dav- ranmak zorunda kaldığı kesin olarak belirlenmediği sürece şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek gönüllü vazgeçme hükümleri tatbik edilmelidir. Zira hiç şüphesiz ki, vazgeçme iradesi harici baskılardan uzak, serbest bir vaziyette gün yüzüne çıkmalıdır. 52 Yine vazgeçme gö- nüllü olmasının yanı sıra ciddi olmalı, kesin ve şartsız olmalı, geçici olmamalıdır. Vazgeçmenin kesinliğinden icra hareketlerinin kat’i bir surette bırakılmış olmasını, geçici olmamasından ise failin hareketleri- nin suça kısa bir ara vermeye yönelik değil suçtan geri dönmeye yöne- lik olması anlaşılmalıdır. Fakat her şeyden öte, gönüllü vazgeçme ku- rumunun temeli gönüllülüktür. Fail suç yolunda ilerlerken hakkında gönüllü vazgeçme hükümlerinin uygulanması için, objektif bir unsur olarak icra hareketlerinden vazgeçmesi gerekirken, sübjektif bir un- sur 53 olarak da bu vazgeçmenin gönüllü olduğundan söz edebilmek gerekir. Esasında burada yine gönüllü vazgeçmenin teşebbüsle olan ayrımı göz önüne çıkmaktadır. Zira zaten suç yolunda ilerleyemeyen Ceza Dairesi, 2014/1907, 2016/925, 10.2.2016, www.kazanci.com 51 Ali Parlar/ Muzaffer Hatipoğlu, Türk Ceza Kanunu Yorumu, Yayın Matbaacılık, Ankara 2007, s.408. 52 Yavuz Erdoğan , “Gönüllü Vazgeçme”, Terazi Hukuk Dergisi, 2010, s.105. 53 “…Vazgeçmenin sübjektif şartı olan ve dördüncü bentte açıklanan gönüllülük, gerçek anlamda pişmanlığı ifade etmemektedir. Korktuğu ya da mağdura acıdığı için veya vicdan azabı, tanrı korkusu gibi başkaca iç etkenlerin varlığıyla vaz- geçmesi durumunda da fail hakkında gönüllü vazgeçme söz konusu olacaktır. Önemli olan failin kendi iradesi ile suç işlemekten vazgeçmesi icra hareketlerini yarıda bırakması ya da neticenin gerçekleşmesini engellemesi olup, vazgeçme- nin kaynağını insanın özünde olması gereken iyilik duygusundan alması gerekli değildir. Esasen ceza muhakemesinde psişik dürtülerin kaynağını ispatlamak da kolay olmadığından, faile ceza vermemek için fiili isteyerek kesmesi yeterli görül- melidir. Böylece, vazgeçmenin içten bir pişmanlığın sonucu olması gerek olmayıp failin samimiyeti aranmayacağından, suçu daha sonra işlemek üzere vazgeçmiş olması halinde dahi, kamu düzeni de bozulmamış olduğu için gönüllü vazgeçme hükmünden yararlandırılacaktır…” (Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2014/10-183, 2015/62, 24.3.2015, www.kazanci.com )

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1