Türkiye Barolar Birliği Dergisi 139.Sayı

131 TBB Dergisi 2018 (139) Işıl EGEMEN DEMİR kurulmakla birlikte uluslararası alanda yansıması olan bir kavramdır. Devletler, vatandaşlığın kazanılması veya kaybı gibi hususları vatan- daşlık kanunlarıyla 3 ve bunların uygulanmasını da idarenin işlemle- riyle gerçekleştirir; dolayısıyla söz konusu kararlar idare hukuku ile sıkı ilişki halindedir. O halde TVK’da düzenlenen vatandaşlığın kaza- nılması ve kaybı hallerinde idare hukuku ilkeleri de geçerli olacaktır. Türk vatandaşlığı ya doğumla ya da sonradan kazanılır. Türk Va- tandaşlığı Kanunu’na göre, vatandaşlığın sonradan kazanılması, genel yoldan vatandaşlığın kazanılması (m. 11), istisnai yoldan vatandaşlı- ğın kazanılması (m. 12), Türk vatandaşlığının ikamet şartsız yeniden kazanılması (m. 13), Türk vatandaşlığının ikamet şartlı olarak yeniden kazanılması (m. 14) ve evlenme yoluyla kazanılması (m. 16) şeklinde yetkili makam kararı ile ya da bir Türk vatandaşı tarafından evlat edi- nilme yolu (m. 17) ile ya da seçme hakkının kullanılması (m.21) yolla- rından biri ile gerçekleşir. Vatandaşlığa başvurulan kanun maddesi- ne göre, karar makamı da değişecektir. Yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığının kazanılmasında yetkili makam kural olarak İçişleri Bakanlığı’dır. TVK m. 12’de yer alan istisnai olarak vatandaşlığın ka- zanılması ve TVK m. 29 uyarınca Türk vatandaşlığı kaybettirilenlerin ikamet şartına bağlı yeniden vatandaşlığa alınmaları ise Cumhurbaş- kanı kararıyla olur. Vatandaşlık hukukuna hâkim temel ilkeler, herkesin mutlaka vatandaşlığı olması gerektiği, kimseye vatandaşlığın zorla yükleti- lemeyeceği ve hiç kimsenin keyfi olarak vatandaşlığından mahrum bırakılamayacağı ilkeleridir. 5901 sayılı TVK’nın hazırlanmasında dikkate alınan Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesi’nde de bu ilkelerden bahsedilmiştir. Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesi (AVS) m. 4’e göre de “ herkes vatandaşlık hakkına sahiptir, vatansızlık önlenmelidir ve hiç kimse İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2015, s. 209; Turgut Turhan/ Feriha Bilge Tanrıbilir, Vatandaşlık Hukuku, 3. Baskı, Yetkin Yayınları, 2012, s. 114. 3 Vatandaşlığın kaybının hangi hallerde söz konusu olacağının kanunla belirlenme- si anayasal ilkelerdendir. 1878 Kanun-i Esasi’den beri Cumhuriyet dönemi ana- yasalarında da vatandaşlığın kaybı hallerinin ancak kanunla düzenleneceği yer almıştır. Devletin tek taraflı iradesiyle kişiyi vatandaşlıktan çıkarmasının anayasal gelişimi açısından bakınız: Hicri Fişek, “Vatandaşlığa Alınmanın İptali”, Anka- ra Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, Prof. Dr. Osman F.Berki’ye Armağan, Ankara, 1977, s. 373 vd.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1