Türkiye Barolar Birliği Dergisi 139.Sayı

153 TBB Dergisi 2018 (139) Işıl EGEMEN DEMİR önemli hususları gizlemekle kişinin vatansız duruma düşmesi ve sınır dışı edilmesi hatta aile bütünlüğünün bozulması sonuçlarının vatan- daşlığın iptalini engellemeyeceğini, kişinin yalan beyanda bulunurken veya önemli hususları gizlerken bu sonuçları da göze alması gerektiği; dolayısıyla iptal kararının orantısız olmadığına ve bu sonucun doğ- masında kişinin bizzat kendisinin hatası olduğuna karar vermiştir. 54 Vatandaşlığın hile ile elde edilmiş olduğu benzer bir olayda, kişinin vatandaşlıktan mahrum edilemeyeceğini düzenleyen ve kişinin vatan- sız hale düşmesini engelleyen Alman Anayasası’nın 16. maddesine 55 aykırılık oluşturduğu iddiasıyla, Alman Federal Anayasa Mahkemesi nezdinde anayasal şikâyet yoluna başvurulmuştur. 56 Mahkeme ilgili 11.06.2007 tarihinde İsviçre vatandaşlığını kazanmıştır. 26.11.2007 tarihinde bal- kan kökenli ve uluslararası alanda faaliyet gösteren uyuşturucu tacirlerine karşı polis tarafından yürütülen operasyon kapsamında tutuklanmıştır. 05.11.2011 tari- hinde Zürih Kantonu Yüksek Mahkemesi tarafından birkaç suçtan 7.5 senelik hür- riyeti bağlayıcı hapis cezası verilmiştir. Zürih Kantonunun onayından sonra Fe- deral Göç İdaresi 05.06.2012 tarihinde vatandaşlığa alınma kararını iptal etmiştir. 54 BGE 140 II 65, s. 72 vd. https://www.bger.ch , E.T: 27.02.2018. 55 Theodor Maunz/Günter Dürig, Grundgesetzkommentar, Verlag C.H Beck Münc- hen, Band III, Art. 16-22, 2012, s. 30, p. 48; Ingo von Münch/Philip Kunig, Grund- gesetz Kommentar, Band 1, 6. Auflage, Verlag C.H Beck München, 2012, s. 1216, p. 6 vd. Alman Anayasası (Grundgesetz für die Bundesrepublik Deutschland) m. 16 /(1) Alman vatandaşlığı geri alınamaz. Vatandaşlığı kaybı kanuna dayalı olarak ve kişinin iradesi hilafına ancak kişi vatansız kalmayacaksa söz konusu olabilir. (2) Hiçbir Alman vatandaşı sınırdışı edilemez. Maddede “geri alma” ile kastedi- lenin, tek taraflı bir idari işlemle kişinin rızası hilafına vatandaşlığının kaybıdır. Vatandaşlıktan mahrum bırakmayı sonuçlayan işlemin, mutlaka idari tasarruf ol- ması gerekmez. Devletin üç erki, yasama, yürütme ve yargı erklerinin kararları bu madde kapsamında değerlendirilmelidir. 56 Somut olayda Nijerya asıllı davacı Alman vatandaşlığına başvurmuş, Hanau’da- ki inşaat iskelesi firmasında çalıştığını beyan etmiş, işyeri tarafından onaylanmış çalıştığına ilişkin belgeyi ve maaş bordrosunu ibraz etmiştir. Davacıya Nijerya vatandaşlığından çıktından sonra vatandaşlığa alınma taahhüdü verilmiştir. Sü- rece uygun olarak davacı Nijerya vatandaşlığından çıkmış ve 09.02.2000 tarihinde Alman vatandaşlığını kazanmıştır. Vatandaşlığa alındıktan sonra kişi hakkında yapılan araştırmalarda, işyerinde böyle birinin tanınmadığı; fakat onun ismiyle kimliği belirsiz bir kişinin çalıştığı ortaya çıkmıştır. Baden-württemberg İdari usul Kanunu m. 48’e dayalı olarak Pforzheim şehri, 27.02.2007 tarihli kararıyla vatan- daşlığa alınmayı geçmişe etkili olarak geri almıştır. Davacı bu karara karşı idare mahkemesinde dava açmış, ancak davası reddedilmiştir. Davacı Federal Anayasa mahkemesinde, vatandaşlıktan çıkartılmasının, Alman Anayasası’nın kimsenin iradesi hilafına vatandaşlıktan mahrum edilemeyeceğini ve vatansız bırakıla- mayacağını düzenleyen Anayasa’nın 16. maddesine aykırılık teşkil ettiğini iddia ederek anayasal şikâyet yoluna başvurmuştur. BVerfG, Urteil des Zweiten Senats vom 24. Mai 2006 - 2 BvR 669/04 - Rn. (1 - 5), http://www.bverfg.de/e/rs20060524_2bvr066904.html , E.T:

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1