Türkiye Barolar Birliği Dergisi 139.Sayı

167 TBB Dergisi 2018 (139) Süheyla Suzan Gökalp ALICA mektedir. Ancak bütün bu yöntemlerin uygulanabilmesi için, önce- likle karar vericilerin ve uygulayıcıların bu kuralların gerekliliğine ve “hukukun üstünlüğü” ilkesine inanmaları gerekir. Hukukun üstünlü- ğüne dayanan bir devlette, herkes hukuk karşısında eşittir. Bu açıdan çevrenin korunmasına ilişkin normların hiç bir ayrım gözetilmeksizin herkese uygulanması gerekmektedir. Aksi takdirde, çevrenin korun- ması amacıyla getirilen ve sayısı oldukça fazla olan kurallar sadece kâğıt üzerinde kalacak ve uygulamaya geçemeyecektir. Bu nedenle, en önemli hususun, hukukun üstünlüğü ilkesinin yaşama geçirilmesi olduğu açıktır. Hukuk devletinin çokça tartışıldığı ülkemizde yasama, yürütme ve yargı organlarının hukukla bağlı olduğu hükmü Anayasa- da düzenlenmiştir. Hukuk devletinde idarenin hukukla bağlı olması gerektiği, bireylerin hak ve özgürlüklerinin korunmasının önemi her- kes tarafından kabul edilmektedir. İdarenin hukuka uygun davranıp davranmadığının denetimi, bu denetimin bağımsız ve tarafsız mahke- melerce yerine getirilmesi ve bu denetim sonunda verilen yargı karar- larının uygulanması da Hukuk Devletinin olmazsa olmaz koşuludur. 1. İptal Davası ve Menfaat İhlali İdarenin yargısal denetimi, idari işlemlerin doğru ve usulüne uy- gun olarak yapılıp yapılmadığına ilişkin olup, bu denetim iptal davası yoluyla gerçekleştirilmektedir. İptal davası yoluyla yargı, idarenin hu- kuk çerçevesinde hareket etmesini sağlayabilir ve sınırları aştığında işlemini iptal edebilir. Diğer bir ifadeyle, idarenin hukukun sınırları içerisinde hareket etmesini sağlayan dava türü, iptal davasıdır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin bi- rinci fıkrasının (a) bendinde iptal davalarının; idarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafın- dan açılabileceği ifade edilmiş olup, ilk inceleme konularının düzen- lendiği 14. maddenin 3/c bendinde dilekçenin ehliyet yönünden ince- leneceği, 15. maddenin 2/b bendinde ise, bu hususta kanuna aykırılık görülmesi halinde davanın reddedileceği öngörülmüştür. Genel olarak idari yargılama sistemimizde iptal davasının görüle- bilmesi için zorunlu ehliyet koşulu; objektif ehliyet ve sübjektif ehliyet olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Objektif ehliyet, dava açma ve açılan

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1