Türkiye Barolar Birliği Dergisi 139.Sayı

16 Anayasa Mahkemesi’nin Son Dönem Kararlarında Yasa ile Yetkilendirmenin Anlamına ... Nitekim Anayasa’nın 7 nci maddesinde ifadesini bulan yasama yet- kisinin devredilmezliği ilkesine aykırı olmaması için idarenin düzen- leme yetkisinin kanuna dayanma zorunluluğu bulunmaktadır. Bu- rada kanun, idarenin kuruluşu yanında faaliyetlerinin şartı ve sınırı olarak değerlendirilmelidir. 6 Asıl üzerinde durulması gereken husus, yasama yetkisinin devri niteliğinde sayılmaması için kanunla kural koyma, işlem yapabilme yetkisinin sınırının nasıl çizileceği, çizilmesi gerektiğidir. Yasama yetkisinin devri niteliğinde sayılmaması için idarenin ku- ral koyma yetkisine ilişkin temel esasların kanunda yer alması gerekti- ği belirtilebilir. Ancak bu temel kuralların nelerden ibaret olduğunun belirlenmesinin güçlüğü de unutulmamalıdır. Doktrinde belirtildiği üzere, “yasal dayanak ile anlatılan idarenin yapacaklarının ya da yapabile- ceklerinin teker teker sayılmış olması değildir. İdarenin kural koyabilmesi için bunun yasada açıkça belirtilmiş olmasına gerek yoktur. Yasada temel kural- ların değil, genel ifadeli düzenlemelerin bulunması idare için yasal dayanak oluşturmaz. Bu tip yasa hükümleri, yasama yetkisinin idareye devredilmesi sonucunu doğurur ki bu da anayasaya aykırıdır” . 7 Anayasa Mahkemesi, aşağıda da görüleceği üzere, yasama yetki- sinin devri niteliğinde sayılmaması için kanunla idareye tanınan dü- zenleme yetkisinin sınırı konusunda birtakım ölçütler geliştirmeye çalışmıştır. Geliştirilen ölçütlerin soyut olduğu dikkat çekmekte; bu öl- çütler kullanılarak kanunun öngördüğü hükümlerin “konu hakkında te- mel ilkeler olarak kabul edilip edilmeyeceği ya da bu hükümlerle konunun ge- nel çerçevesinin çizilmiş sayılıp sayılamayacağı tartışmalara yol açabilecek” 8 nitelikte görünmektedir. Ölçüt olarak kullanılan kavramların açık ve kesin olmadıklarını belirten Tan, “bu ölçütleri somutlaştıracak olan da önüne gelen davalar dolayısıyla gene Anayasa Mahkemesi’nin kendisi ola- caktır” demektedir. 9 Bu tespitte haklılık payı olmakla birlikte, Yüksek Mahkeme’nin kullandığı ölçütleri idarenin düzenleme yetkisinin ge- nişlemesi lehine yorumlamaması beklenmelidir. 6 Ender Ethem Atay, İdare Hukuku, 2. Baskı, Turhan Kitabevi, Ankara, 2009, s. 160. 7 Onur Karahanoğulları, İdarenin Hukukla Kavranması: Yasallık ve İdari İşlemler, Turhan Kitabevi, Ankara, 2011, s. 67-68. 8 Emre Akbulut, a.g.e., s. 79. 9 Turgut Tan, “Anayasa Mahkemesi Kararları Işığında Yürütmenin Düzenleme Yetkisi’’, Anayasa Yargısı, C.III, 1986, s. 209.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1