Türkiye Barolar Birliği Dergisi 139.Sayı

172 Çevrenin Korunmasına İlişkin İptal Davalarında Kişisel Menfaat Kavramı ra, 4577 sayılı “Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Ver- gi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun ile İdari Yargılama Usulü Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile doğan kanun boşluğunu doldurmuş ve “menfaat ihlali” şartına yeni- den Kanun’da yer vermiştir. Anayasa Mahkemesi’nin söz konusu kararında, iptal davasının özelliği ve önemi üzerinde durularak tam yargı davası ile karşılaştı- rılması yapılmıştır. İptal davasının, idarenin hukuka uygun davran- masını sağlayarak, hukuk devletinin gerçekleştirilmesi için en önemli yollardan olduğu vurgulanmıştır. Kararda; “….Dava ehliyeti için aranan menfaat ihlali koşulu, her olaya özgü ir- delenmiş ve dava konusu işlemin davacıyı etkilemiş olması, İdari Yargıda menfaat ihlalinin varlığı için yeterli sayılmıştır. İtiraza konu yasa kuralıyla getirilen kişisel hak, genel, soyut ve gayri şahsi düzenleyici kuralların kişilere uygulanarak somutlaşması ve hukuksal sonuçlar doğurmasıdır, idari yargıda kişisel hak ihlali, tam yargı davası açabilmenin ölçütüdür. Tam yargı davaları ile idareden ihlal ettiği bir hakkı yerine getirmesi ya da neden olduğu zararı gidermesi istenir. İptal davalarında idari işlemin hukuka aykırılığının saptanması duru- munda iptal edilmesi söz konusu iken, tam yargı davalarında idari işlem ve eylemin uygulanmasından ve yürütülmesinden doğan zararın tazmini söz konusudur. Bu iki dava türündeki farklılık ve gerçekleştirilmek istenilen amaç nedeniyledir ki, iptal davasında davacı olabilmek için menfaat ihlali yeterli görülmüş iken; tam yargı davalarında idari eylem ve işlemlerden dolayı dava- cının hakkının ihlal edilmesi gerekmektedir.” gerekçesi ile, İYUK’ nun 2 nci maddesinin 1 inci fıkrasının (a) bendinde “menfaatleri ihlal edilenler” ibaresinin yerine konulmuş olan “kişisel hakları ihlal edilenler” ibaresi Anayasa’nın 36 ve 125 nci maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesi’ne göre, dava konusu olan “kişisel hak ihlali” ne ilişkin yasa hükmü ile idari işlemlere karşı iptal davası açabilmek için idare hukuku genel esaslarına aykırı biçimde, hak arama özgürlüğü kısıtlanmış ve birçok işleme karşı yargı yolu kapatılmıştır. Ayrıca itiraz konusu hüküm, Anayasa’nın idarenin tüm eylem ve işlemlerine karşı dava açılabilme- sini öngören 125 nci maddesine de aykırı olup, bu madde idarenin hu- kuka bağlılığının gerçekleştirilmesi için gereklidir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1