Türkiye Barolar Birliği Dergisi 139.Sayı

184 Çevrenin Korunmasına İlişkin İptal Davalarında Kişisel Menfaat Kavramı meslek kuruluşu olduğu belirtilmiştir. 4667 sayılı Kanun ile Avukatlık Kanunu’nun 76. maddesinde değişiklik yapılarak; barolar, avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek mensuplarının birbirleri ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni sağlamak, meslek düzenini, ahlakını ve saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savun- mak ve korumak amacıyla tüm çalışmaları yürüten, tüzel kişiliği bu- lunan, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olarak belirtilmiş, aynı Kanun’un Baro Yönetim Kurulunun görevlerinin düzenlendiği 95. maddesine eklenen hüküm ile yönetim kurulunun hukukun üstünlüğünü ve insan hak- larını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmakla görevli olduğu öngörülmüştür. Bütün bu düzenlemeler çerçevesinde, baroların mesleki bir örgüt olmasının ötesinde hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak gibi bir rol üstlenmesi nedeniy- le diğer meslek örgütlerinden farklı bir konuma sahiptir. Bu gerekçe- lerle, İzmir ili, Bergama ilçesi, Ovacık-Çamköy-Narlıca Köyleri mülki hudutları dâhilindeki Eurogold Madencilik A.Ş. tarafından siyanür liçi yöntemiyle altın çıkarılması amacıyla kurulan işletmenin faaliyetine izin verilmesine ilişkin ÇED Olumlu kararına dair birçok uyuşmaz- lıkta, İzmir Barosu tarafından açılan davalarda (hatta İzmir Barosu’na bağlı bir grup avukatın açtıkları davalarda) baronun dava açmakta menfaati olduğu kabul edilmiştir. Olumlumütalaa edilebilecekbir önemli karar ise, BursaBarosu’nun açmış olduğu davadır. Üzerinde mısır işleme tesisleri bulunan, Bursa İli, Orhangazi İlçesi, Gemiç Köyü Karapınar Mevkiinde bulunan ve mülkiyeti Cargill Tarım, Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne ait ta- şınmazın, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun geçici 4. maddesi uyarınca tarım dışı kullanımının uygun bulunması- na ilişkin Bursa Valiliği işleminin iptali istemiyle, Bursa Barosu Baş- kanlığı tarafından açılan davada yerel mahkeme baroların 1136 sayı- lı Avukatlık Kanunu’nun 76. maddesinde sayılan görevleri dikkate alındığında, dava konusu işlemin davacı baronun tüzel kişiliğini, hak ve menfaatlerini doğrudan etkilemediği gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar vermiş ancak temyiz incelemesi sonucunda Danıştay tarafından davacı Baro’nun dava açma ehliyetinin bulundu- ğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozulmuştur. 36 Bozma gerek- 36 Danıştay 10. Dairesi’nin 20.11.2012 tarih E.2012/703, K.2012/5849 sayılı kararı.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1