Türkiye Barolar Birliği Dergisi 139.Sayı

24 Anayasa Mahkemesi’nin Son Dönem Kararlarında Yasa ile Yetkilendirmenin Anlamına ... göre, “belirlilik ilkesi bireylerin hukuk kurallarını önceden bilmeleri, tutum ve davranışlarını bu kurallara göre güvenle belirleyebilmeleri anlamını taşı- maktadır. Belirlilik ilkesi yalnızca yasal belirliliği değil daha geniş anlamda hukuki belirliliği ifade etmektedir. Yasal düzenlemeye dayanarak erişilebilir, bilinebilir ve öngörülebilir gibi niteliksel gereklilikleri karşılaması koşuluyla mahkeme içtihatları ve yürütmenin düzenleyici işlemeleri ile de hukuki belir- lilik sağlanabilir” . Dikkat edilecek olursa yukarıda yer verdiğimiz kararlarında geçen belirlilik ilkesine ilişkin yaklaşımını Anayasa Mahkemesi burada da tekrarlamakta; yürütmenin türevselliği ilkesine açıklık getirmeye çalı- şırken yürütmenin işlemlerinin de belirliliği sağlayabileceği sonucuna ulaşmaya çalışmaktadır. Her ne kadar bu kararında yasal düzenleme- ye dayanan niteliksel gerekliliklerin neler olduğunu sıralamış olsa da kararın devamında Anayasa Mahkemesi, yasama yetkisinin devredil- mezliği ile yasaklanan hususun kanun yapma yetkisinin devredilme- si olduğunu, dolayısıyla genel ifadelerle de olsa yürütme organının yasa ile yetkilendirilmesinin yürütmenin türevselliği ilkesine aykırı olmayacağını belirtmektedir. Anayasa Mahkemesi’ne göre, “kanunla düzenleme ilkesi, düzenlenen alanda temel ilkelerin kanunla konulmasını ve çerçevenin kanunla çizilmesini ifade etmektedir. Gelişen koşul ve durumlara göre sık sık değişik önlemler alma, bunları kaldırma ve süratli biçimde hareket etme zorunluluğunun bulunduğu alanlarda, yasama organının temel kural- ları saptadıktan sonra uzmanlık ve idare tekniğine ilişkin hususları yürütme- ye bırakması, yasama yetkisinin devri olarak yorumlanamayacağı gibi yürüt- me organının yasama organı tarafından çerçevesi çizilmiş alanda ve değişen koşullara uyum sağlayabilecek esnekliğe sahip kriterlere uygun olarak genel nitelikte hukuksal tasarruflarda bulunması, kanunla düzenleme ilkesine aykı- rılık oluşturmaz ve yasama yetkisinin devri olarak yorumlanamaz” . Nitekim Anayasa Mahkemesi’ne göre, Bakanlar Kuruluna verilen yetki yalnız- ca kamu kurum ve kuruluşlarının tasarrufu altındaki ihtiyaç fazlası gelir, kaynak ve varlıklarını kapsadığından yasa ile çerçevesi çizilmiş bir düzenleme yetkisi oluşturmaktadır. Kararda düzenleme yetkisinin hukuka aykırı olarak kullanılması ihtimaline karşı Bakanlar Kurulu- nun konuyla ilgili olarak vereceği kararların ise idari yargının deneti- minde olduğu belirtilmektedir. Anayasa Mahkemesi bu yaklaşımıyla Bakanlar Kurulu kararlarının idari yargının denetiminde olduğunu belirtmek suretiyle bir kez daha hukuki belirliliğin idarenin işlemle-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1