Türkiye Barolar Birliği Dergisi 139.Sayı

25 TBB Dergisi 2018 (139) Elvin Evrim DALKILIÇ riyle değilse mahkeme kararlarıyla tesis edilebileceğini de kabul etmiş görünmektedir. Ancak takdir edilecek olursa, Yüksek Mahkeme en baştan idarenin düzenleme yetkisini hukuka aykırı olarak kullanabile- ceğini, bunun güvencesinin idari yargı denetimi olduğunu belirtmek suretiyle sanki Anayasa’ya aykırılık iddiasını inceleme vazifesini de ötelemiş izlenimini uyandırmaktadır. SONUÇ İdarenin düzenleme yetkisi, Anayasa ve kanunlara uygun olmak kaydıyla genel, soyut, objektif kurallar koyabilmesi olarak tanımlana- bilir. Anayasa’nın 8 ve 123 üncü maddelerinde ifadesini bulan kanu- ni idare ilkesi bu tanımı desteklemektedir. Nitekim Anayasa’nın 7 nci maddesiyle hüküm altına alınan yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesi de idarenin kuruluş ve görevlerinin kanuna dayanması, idareye düzenleme yetkisinin kural olarak kanunla verilmesi gerektiği sonu- cunu doğurmaktadır. Söz konusu maddeler yanında Cumhurbaşkanı- nın göreve başladığı tarihte yürürlüğe giren Anayasa metninin, idare- nin kuruluş ve görevleri yanında düzenleme yetkisinin kanun yanında Cumhurbaşkanlığı kararnemelerine dayanabilmesine imkân tanımak- tadır. Nitekim 10.07.2018 ve sonrasında Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri bu tespitimizi doğrulamaktadır. Doktrinde ve Anayasa Mahkemesi kararlarında genel olarak ve şimdilik, idarenin düzenleme yetkisinin yasama yetkisinin devri ni- teliğinde olmaması için yalnızca kanunla yetkilendirmenin yeterli ol- madığı, idareye kanunla sınırları çizilmiş belirli bir alanda düzenleme yetkisinin tanınması gerektiği belirtilmektedir. Bu çalışmanın asıl ola- rak dikkat çekmeye çalıştığı husus, kanunla çizilmesi gereken idarenin düzenleme yetkisinin sınırı meselesidir. Doktrinde haklı olarak bu sınırların tespitinde ölçütleri somutlaş- tıracak olanın Anayasa Mahkemesi’nin kendisi olduğu belirtilmiştir. Ancak son dönem kararlarına baktığımızda Anayasa Mahkemesi, ida- renin düzenleme yetkisinin sınırlarını tespit etmeye çalışmaktan çok düzenleme yetkisinin sınırlarını genişlettiği eleştirisini sunabileceği- miz kararlar vermektedir. Yüksek Mahkeme, kararlarında geçen “yasama yetkisinin devredi- lemezliği esasen kanun koyma yetkisinin TBMM dışında başka bir organca

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1