Türkiye Barolar Birliği Dergisi 139.Sayı
262 Türk Soylu Yabancıların Türkiye’de Çalışma Hakkı ve Uygulamada Karşılaştıkları Sorunlar B. Yabancıların Çalışma Hakkı 1. Anayasa Çalışma hakkı, 1982 Anayasası’nın 48. maddesinde: “ Herkes, dile- diği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kur- mak serbesttir” şeklinde düzenlenmiştir. Madde hükmünde yer alan “herkes” kavramı ile çalışma hakkı bakımından yabancı ile vatandaş arasında eşitliğin sağlandığı ve bu açıdan herhangi bir ayırımın yapılmadığı belirtilmiştir. 21 Ancak Ana- yasanın “ Yabancıların Durumu ” başlığını taşıyan madde 16 uyarınca: “Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun ola- rak kanunla sınırlanabilir”. Hükümden de anlaşıldığı gibi, temel insan haklarından olan çalışma hakkı, Türkiye’de yabancılar için milletlera- rası hukuk 22 kuralları çerçevesinde kanunlarla sınırlanabilmektedir. Sınırlamanın milletlerarası hukuka uygun 23 olmasının yanı sıra, ka- nunla getirilmesi yabancılar açısından bir güvence teşkil etmektedir. Buna göre, bir kişinin dini, rengi veya cinsiyetinden dolayı işe alınma- ması, milletlerarası hukukun temel prensiplerine ve Anayasa’ya aykı- rıdır. Dolayısıyla, yabancıların bu özelliklerine istinaden hiçbir şekilde çalışma yasağı getirilemez. Ayrıca, belirtildiği gibi, yabancıların çalış- 21 Vedat Raşit Seviğ, Türkiye’nin Yabancılar Hukuku, Fakülteler Matbaası, İstanbul, 1981, s. 100 (1961 tarihli Anayasanın 40.maddesinde de aynı hükme yer verilmiş idi; RG: 20.07.1961-10859); Nuray Ekşi, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Huku- ku (Uluslararası Koruma), Beta, 4. Baskı, İstanbul, 2016, s. 229. 22 Milletlerarası hukuk, “devletlerce belirlenen ve iç hukuk kuralları dışında, insanla- rın dünya üzerinde bir arada yaşamalarının zorunlu kurallarını belirleyen davranış kuralları” olarak tanımlanabilir; İlyas Doğan, Devletler Hukuku, Astana Yayınları, Genişletilmiş 2. Baskı, Ankara, 2013, s. 38; Ya da özetle “uluslararası hukuk kişileri arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk” olarak da ifade edilebilir; Yusuf Aksar, Teoride ve Uygulamada Uluslararası Hukuk, Seçkin, 3. Baskı, Ankara, 2015, s. 22. Uluslararası hukukun kapsamını ise geleneksel biçimde uluslararası antlaşmalar, uluslararası mahkeme kararları, uluslararası örf ve adet kuralları oluşturmaktadır; Doğan, s. 87-121; Aksar, s. 34, Çelikel/Öztekin Gelgel, s. 52-54. Bunlara ek olarak, son yıllarda daha da özel ve uzmanlık gerektiren uluslararası deniz hukuku, ulus- lararası insan hakları hukuku, uluslararası ekonomi hukuku, uluslararası çevre hukuku, uluslararası ceza hukuku gibi hukuklar da eklenmiştir; Aksar, s. 35. 23 Sınırlamanın milletlerarası hukuka uygun olup olmadığı konusuna gelince şu noktalara dikkat etmek gerekir ki, aşağı yukarı “her ülke bazı iş alanlarını kendi uyruklarına saklı tutar, ülkelerin işçi akımını serbest bırakmaları, aralarında bir ortak pazar kurmaları koşuluna bağlıdır, kaldı ki bir ortak pazarda bile yine bazı alanlarda yabancının yerleşme ve çalışma hakkı kısıtlıdır”; Seviğ, s. 101.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1